Böyle Buyurdu Zerdüşt,Friendrich Nietzche

Nietzsche’nin düşüncelerinin en yüksek düzeye eriştiği olgunluk dönemi, ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ adlı bu eseri ile başlar. Bu eser, Nietzsche Felsefesi’nin de ana kitabıdır.

“Yaşam kendini bulmak değildir… Yaşam kendini yaratmaktır.”

— Friendrich Nietzche

Merhaba

Friendrich Nietzche, Böyle Buyurdu Zerdüşt herkes için ve hiç kimse için bir kitap…

Zerdüst’ün ön konuşmasında şöyle yazar: “Size Üstinsanı öğretiyorum. İnsan aşılması gereken bir şeydir. Onu aşmak için siz ne yaptınız?”

Almancada Übermensch terimi, “üzerinde” anlamındaki über ve “kişi, insan” anlamındaki mensch kelimelerinin birleştirilmesiyle elde edilmiştir. Ancak ‘Üstinsan’ anlamındaki bir sözcüğün ilk kullanımını Hyperanthropos terimiyle Romalı yazar Lucian yapmıştır. Latincede Hyperanthropos terimi, “öte, üstü” anlamındaki hyper ve “insan” anlamındaki anthropos kelimelerinin birleştirilmesiyle elde edilmiştir.

Nietzsche’ye göre insan mertebesi, hayvan mertebesiyle İnsanötesi mertebesi arasında kalmış bir varlıktır ve bu nedenle insan mertebesi alt edilmelidir. Bunu Zerdüşt’te birçok kez ifade etmektedir. Bunun anlamı, Nietzsche’nin düşüncesine göre insanın eksikli yani tamamlanmamış bir varlık olmasıdır. İnsan, yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda eksikli varlığını aşabilecek, kendisini tamamlayabilecektir. İnsan hep kendini aşmaya çalışarak, alt ederek üst-insan olma yolunda ilerleyecektir. Nietzsche yaşadığı dönemi “nihilizm çağı” olarak adlandırmıştır ve bu ancak İnsanötesi’ne ulaşmaya çalışmakla aşılabilecektir.

Nietzche, eserinde ruhun üç aşamasını açıklar. Hepimiz, bir yük hayvanı olan ve sahibinin iradesine bağlı bir deve olarak başlarız. Sonra, kendi irade ve arzularına bağlı bir aslana dönüşürüz.

Aslan kimsenin buyruğu altına girmeyecek kadar gururlu olmasına rağmen kendisinin kölesidir. Sadece güçlü, gerçekten cesur ve yenilmez olan birey, iç Aslanından, yani kendi iradesinden vazgeçebilir.

Kendi irademizin ve benliğimizin esiri olmayı durdurduğumuz anda Nietzsche’yi göre son aşamaya geçeriz. İşte o zaman Aslan’ın içinden Nietzche’in “Çocuk” olarak adlandırdığı kimseye bağlı olmayan ama her şeyle uyumlu olan kusursuz varlık, altın çocuk çıkar. Bu çocuk, çocuksu değildir; yaşamla gülen ve ağlayan çocuk gibi bir insandır.

Daha iyi ol, bulunduğun yerden daha yükseklere çık. Kendini fetheden, yenilikçi, özgür ruh: Nietzsche‘yle kendi olma yolculuğunda satırları arasında yürüyüş yapmak bakış açımı değiştirdi. Hayatı sorgulamamı, yüksek ve ulu hedefler koymamı sağladı. Bunları gerçekleştirmekten helak olunduğu doğru. Ne var ki muazzam ve imkansız olanın peşinden gitmenin uğrunda ölmekten daha iyi bir yaşama amacı bilmiyorum.

Ne kadar yüksek yeterince yüksektir?

Bu sorunun cevabını doğa yürüyüşlerinde bulabilirsiniz.

Saygılı, dayanıklı ve kuvvetli bir ruhun ağır yükleri vardır. Onun kuvveti, daima ağırı ve en ağırı ister. “Ağır nedir?” Dayanıklı ruh böyle sorar. Deve gibi diz çöker ve iyi yüklenmek ister. “Yiğitler, en ağır şey nedir ki omzuma alayım ve kuvvetime sevineyim?” Her türlü cefayı çekebilen ruh böyle sorar. Kibirini zedelemek için alçalmak mı? Hikmetiyle alay için deliliğini belli etmek midir? Yoksa, zaferini kutlayan bir davadan ayrılmak mı?

Akıl erdirmenin çayır ve otu ile geçinmek ve gerçeğin aşkıyla ruhta açlık çekmek midir? Hasta olmak ve teselliye geleni geri çevirmek ve senin istediğini hiçbir zaman duyamayan sağırlarla dostluk yapmak mıdır? Bizi hor görenleri sevmek ve bizi korkutmak isteyen hayalete el uzatmak mıdır? İçinde gerçek var, diye kirli sulara dalmak ve soğuk kurbağaları, sıcak yengeçleri itememek midir? Bütün bu en güç şeyleri dayanıklı bir ruh yüklenir. Yükünü almış ve çöl yolunu tutan bir deve gibi o da kendi çölüne doğru yürür.


Alışıgelmiş söylemlerin dışına çıkıp, düşünerek yaşamını önemini anlatan, insan hayatını daha da anlamlandıran bir başucu kitabını elinizde tutuyorsunuz. Akıcı, doyurucu ve zengin dili ile tüm dünyada onlarca yıldır okunan eşsiz bir eser. Nietzsche’nin düşüncelerinin en yüksek düzeye eriştiği olgunluk dönemi, ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ adlı bu eseri ile başlar. Bu eser, Nietzsche Felsefesi’nin de ana kitabıdır.

Böyle Buyurdu Zerdüşt, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: