Tüm şifa saf Lutuf’dur…
-Yasemin Emre
Merhaba
“Şifacı” kelimesi genellikle bir başkasına müdahale eden, iyileştiren kişi olarak anlaşılır. Oysa gerçek şifa, kutsal bir ilişkiden doğar. Şifa; beden, zihin ve ruhun içsel sürecidir. Dışarıdan yardım gerekse bile, şifa ancak içeriden desteklendiğinde gerçekleşir.
Yaralı İyileştirici kavramını çok seviyorum. Çünkü iyileşme yolculuğu genellikle bir yara ile başlar. Bu yara, kişiye “ya onun üstesinden gel ya da yok ol” diyen zor bir sınav sunar. Ancak bu sürecin sonunda insan, yarasını ruhuyla tam bir ortaklığa dönüştürür. İşte o zaman gerçek şifa başlar ve bu deneyim, başkalarının da iyileşmesine güç verir.
İçimizde, atalarımızdan miras kalan sezgisel bir iyileşme bilgisi vardır. Carl Jung’un dediği gibi, insan ruhunun içinde yaşayan “iki milyon yaşındaki adam” gibi kadim bir bilgelik bizde saklıdır.
Evrensel Yaşam Gücü Enerjisi, varoluşun temelidir. İnsan bedeni, düşünceleri ve duyguları enerjiden oluşur. Bu enerjinin titreşimi ne kadar sağlıklıysa, beden ve zihin o kadar dengede olur. Reiki ise bu enerjiye dokunarak, bedenin doğal akışını yeniden sağlar; sağlık, denge, özgürlük ve birlik duygusunu güçlendirir.
Reiki, insanlığın kadim bir mirasıdır. Bir zamanlar “Mu” adlı eski bir uygarlıkta çocuklar Reiki eğitimini alırdı. Bu bilgi, zaman içinde yayılmış ve bugün hala varlığını sürdürmektedir. Reiki’nin özü, zihni sakinleştirmek ve yaşam enerjimizi yükseltmektir.
Ben 2006’da meditasyonla tanıştım ve Reiki eğitimiyle anda kalmayı öğrendim. Eğitimlerin bize özel bir güç vermesini bekleriz; oysa uyanmış insanın yapması gereken tek şey “Ne için burada olduğunu hatırlamak”tır. Kendi en iyi versiyonumuzla yükselebilmek.
“Uyan! Farkında olmadığın bir yücelik içinde seni bekliyor. Sıradanın içinde saklı olan ilahi gücü gör ve bu anlayışı doğanın kutsal kıyılarına dönmek için kullan.”
Son 16 yıldır enerji çalışmaları yapıyorum ve doğru bilgiyi paylaşmanın önemine inanıyorum. Çünkü yanlış anlamalar, yolculuğumuzu zorlaştırabilir.
Peki, ben tüm bunları ne için öğrenmiştim?
Elimdeki araçlar; Reiki, Koçluk, Mucize Kursu ve yaratıcı yazarlık. Kanser hastalığı ise bana öğrendiklerimi uygulama alanı sundu. Hayatın bir sonraki aşamasına ilerledim; bir anlamda ölüp yeniden doğdum. Büyük ve gerçek değişimler, disiplin, sabır ve fedakarlık ister. İçimizde öğrenilmeyi bekleyen çok şey var.
Son 6 yılda 4 ameliyat, 5 biyopsi, 16 kür kemoterapi, 30 seans radyoterapi ve sayısız tedavi ilacı kullandım. Bu süreçte kendi kahraman yolculuğumu yaşadım.
Biz yazarlar hikayelerimize arketipleri ve Kahramanın Yolculuğunu uygularız. Kendimize şu soruları sorarız: Kimim ben? Nereden geldim? Öldüğümde ne olacak? Kahramanın yolculuğunda ben neredeyim?
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın