Merhaba

Dünyanın şifaya kavuşturulmasında sevginin niçin öylesine gerekli bir unsur olduğunu daha derin bir biçimde anlamaya başladığımız andan itibaren, hayatımızı içsel ve dışsal olarak nasıl yaşayacağımız konusunda bir değişim-dönüşüm gerçekleşecektir.

Mucizeler Kursu, iki Amerikalı profesör tarafından 70’li yıllarda, yedi yıllık bir çalışma sonucunda Mesih bilincinden alınan ve bugüne dek binlerce insanın yaşamında olağanüstü değişim- dönüşüm yaratmış spiritüel öğretidir.

Mesih sözcüğü bir psikolojik terimdir. Mesih, her bir insan zihninin özü ve çekirdeği olan tanrısal sevginin ortak ipliğine bir atıftır.

Marianna Willams, birçoğumuz gibi, kendi acıları, korkuları ve yılgınlıklarıyla dolu kişisel cehenneminde yaşıyorken bir gün Mucizeler Kursu ile karşılaşıyor.

Mucizeler Kursu, birçok insan gibi, Marianna Willams’ın hayatında da gerçek bir mucize yaratır. O, Mucizeler Kursu’nun temel prensiplerini uygulamaya başladıktan sonra gerçekten yüksek bir anlayışa, içsel huzur ve mutluluğa ulaşır. Williamson, Sevgiye Dönüş adlı eserinde tüm deneyimini, yeni anlayışını ve Kurs’un temel prensiplerini paylaşıyor.

Mucizeler Kursu, birçok insan gibi, genç kadının hayatında da gerçek bir mucize yaratmış. Mucizeler Kursu’nun temel prensiplerini uygulayarak yüksek bir anlayışa, içsel huzur ve mutluluğa ulaşmış.

Sevgi doğuştan bizde olandır. Korkuyu ise burada öğrendik. Ruhsal yolculuk aslında korkunun terk edilmesi- ya da yeniden unutulması- ve sevginin yeniden gönlümüze kabul edilmesidir. Sevgi esas var olan olgudur. O bizim nihai gerçeğimizdir ve yeryüzündeki amacımızdır. Onun bilinçle farkında olmak, kendimizde ve başkalarında sevgiyi deneyimlemek hayatın anlamıdır…

Anlam eşyada (şeylerde) değildir. Anlam bizim içimizde yatar. Kendisi sevgi olmayan şeylere -paraya- arabaya- eve-itibara- değer verdiğimiz zaman, karşılığında bize sevgi vermeyecek olan şeyleri seviyoruz. Anlamsız olanda anlam arıyoruz. Para kendi başına hiçbir anlam taşımaz. Maddi şeyler kendi başlarına bir anlam taşımazlar. Bu onlar kötü demek değildir. Sadece, onlar hiçbir şeydir.

Biz buraya sevgiyi genişletip yaygınlaştırmak üzere Tanrı ile birlikte yaratmak için geldik. Zihnimizde bundan başka bir amaçla geçirilen hayat anlamsızdır, doğamıza aykırıdır ve son derece acı vericidir. Bu sanki karanlık bir evrende, eşyanın insanlardan daha çok sevildiği karanlık bir paralel evrende kaybolmak gibidir. Biz fiziksel duyularımızla algıladığımız şeylere aşırı değer veriyoruz ve gönlümüzden doğru olduğunu bildiğimiz şeylerin değerini küçümsüyoruz.

Sevgi fiziksel gözlerle görülmez ya da fiziksel kulaklarla işitilmez. Fiziksel duyular onu algılayamaz; o başka tür bir görüş gücüyle, başka tür bir vizyon yoluyla algılanır. Metafizikçiler ona Üçüncü Göz derler, ezoterik Hristiyanlar ona Kutsal Ruh’un vizyonu derler, ve diğerleri onu Yüksek Benlik olarak isimlendirirler. Ona her ne isim verilirse verilsin, sevgi bizim alışkın olduğumuzdan farklı türde bir “görüşe” farklı bir bilme ya da düşünme tarzına ihtiyaç göstermektedir. Sevgi kalbimizin sezgisel bilgisidir. O bizim gizli gizli özlemini çektiğimiz “öteki dünya” dır. Bu sevginin kadim anısı hepimizi daima yoklamakta ve dönmemiz için bize işaret verip çağırmaktadır.

Sevgi maddi değildir. O enerjidir. O bir odada, bir durum içinde, bir kişide hissedilendir.

Sevgiye Dönüş, yıllardır bestseller listelerinde yer alan, satış rekorları kırmış ve binlerce insanın hayatında olağanüstü bir değişim-dönüşüm yaratmış bir eser. Marianna Williamson ise bugün dünyanın her yanında dersler veren ve televizyon programları büyük bir ilgiyle izlenen bir Mucizeler Kursu öğretmeni.

Sevgiye Dönüş, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…