Arkadaşlık, kanatsız Sevgi’dir.

-Lord Byron

Merhaba

Arkadaşlık da tıpkı insan gibi zamanla büyür, değişir, derinleşir. Her ilişkinin olduğu gibi, arkadaşlığın da evreleri vardır; bazen besler, bazen sınar, bazen yeniden inşa eder…

Biz birbirimizi 30’lu yaşlarımızda tanıdık. Aradan yıllar geçti. Mekânlar, duygular, yaşanmışlıklar değişti. Bugün biri 53, biri 48 yaşında iki dost olarak, Çeşme Marina’da buluştuğumuzda, sanki zaman hiç geçmemiş gibiydi. Aynı yerde, aynı duygularla, kaldığımız yerden…

Bir Zamanlar İş Arkadaşıydık

Yıl 1999–2000.
Ali’nin işe başladığı dönem… Ben, yönetici asistanlığı yapıyorum. Pazarlama ve Satış Departmanı Müdürümüz “Yasemin, hep birlikte yemeğe gidelim mi?” dediğinde, meğer fabrika yönetimi bana yeni bir görev daha planlıyormuş.

Ali ile o gün başlayan diyaloğumuzda kısa sürede uyum yakaladık. O yurtdışından, ben yurtiçinden sorumluyduk. Birlikte hedefe koşmak, dertleşmek, fikir üretmek… Bu işbirliği zamanla dostluğa dönüştü.

Ve sonra, işin dışına taşan o dostluk:
Sevgili Neşe… Ali’nin önce kız arkadaşı, sonra eşi. Büyükada’da “Evet” dedikleri o özel günün tanığıyım. Ne iyi ki tanımışım. Gelişime açık insanların dostluğu da büyüyor, derinleşiyor…

Ve Bir Veda

Neşe’yi beyin kanseri nedeniyle kaybettik.
Zor bir süreçti. Ama son üç yılda birlikte geçirdiğimiz zaman, onun güçlü bakış açısı ve içsel huzuru bana çok şey öğretti.

Bugün, tüm bu yaşanmışlıkları yıllar sonra aynı masada konuşurken, 10 yıllık sohbeti birkaç saate sığdırdık. İçsel hedeflerde benzer bir noktada buluşmuş olmanın mutluluğu… Beni etkiledi, derinden…

Teşekkür Ederim…

Hayatın bize sunduğu en kıymetli armağanlardan biri dostluk.
Anılarla, anlamla dolu resimlerde yaşar bazen…
Bugün o anılardan biri oldu.
Ve ben bu dünyada hâlâ iyi insanların, iyi şeyler yaşadığını bilmenizi istiyorum.

Toronto yolcusu kalmasın…
Açık ve ferah yollar senin olsun.

Sevgiyle okuyunuz…

Not: İlk ziyareti 13 Mart 2020. En son ziyaret 13-14 Ekim 2022 yılında Tekke Plajında yediğimiz yemek ve ertesi günü Çeşme Kale önündeki çay bahçesi fotoğrafları.

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin