Hastalık, her şeyden önce bedende ruh huzurunun yokluğudur…

— Baird T. Spalding

Merhaba

İstanbul 2006 yılı… Değer verdiğim üç insanı, birer ay arayla kaybetmiştim. Ardından gelen zamanlarda tanıdığım bir dost kitap önerinde bulunmuştu. Dostumun görü yeteneği gelişmiş, kendini tamamen şifaya adamıştı. Danışanları vardı. Geliştiren kitaplarda okuyordu. Tavsiye ettiği kitap “Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi” adlı eserdi.

Akaşa Kitabevine, gidip raflarda kitabı bulma telaşım, araştırdıkça listeme eklediğim spiritüel kitaplar. Kitabevi , o zamanlar Kadıköy’deydi. Şimdi orada mı, bilmiyorum… Yazar ve bilim adamı Baird T. Spalding, bir grup bilim adamıyla Uzakdoğu’da yaptığı araştırma gezisi sırasında Ölümsüz Üstat ile karşılaşmasını, onlarla geçirdikleri yılları, bu sırada yaşadıkları olağanüstü deneyimleri anlatmaktadır.

Baird T. Spalding şöyle der:

Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi“ni sunarken, ilk önce, benim 1894’te Uzakdoğuyu ziyaret eden bir araştırma grubunun on-bir üyesinden biri olduğumu belirtmek istiyorum. Uzakdoğu’da geçirdiğimiz üç-buçuk yıl içinde Himalayaların Büyük Üstatları İle ilişki kurduk; onlar bulduğumuz tarihi kayıtların dilimize çevrilmesine yardımcı oldular, bu bizim araştırma çalışmamız için çok yararlı oldu. Üstatlar, onların yaşamlarına mahrem bir biçimde girmemize izin verdiler, ve böylece onlar tarafından sergilenen büyük Yasa’nın gerçek işleyişini görebildik. Biz onlara Üstatlar diyoruz, bu sadece bizim onlara taktığımız bir isimdir. Bizce, bu kitapta tarif edilen hayatı yaşayan biri bir Üstat olarak kabul edilip saygı görmeyi hak etmektedir. Ben, o süreçte, Üstatlar‘la geçirdiğimiz gerçek deneyimi ve onların sundukları öğretiyi kaydettim ve bunları uzun yıllar boyunca sakladım. O sırada ben, şahsen, dünyanın bu mesaja hazır olmadığını düşünüyordum. Ben araştırma grubunun bağımsız bir üyesiydim ve şimdi, okurun onları dilediği gibi kabul ya da ret edebileceği düşüncesiyle, notlarımı (Uzakdoğulu) Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi başlığıyla yayınlıyorum.

Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi Birinci Cildi :

Araştırma seferinin birinci yılının Üstatlar’la ilişkili deneyimlerini sunmaktadır. Bu kitap aynı zamanda Üstatlar’ın öğretini de içermektedir; bu öğreti onların izniyle stenografik olarak kaydedilmiş ve yine onlar tarafından onaylanmıştır.

Üstatlar Buda’nın Aydınlanmaya giden Yolu temsil ettiğini kabul etmekte, fakat Mesih’in bizzat Aydınlanma olduğunu, onun hepimizin aradığı bir bilinç hali, her bireydeki Mesih ışığı, dolayısıyla da, dünyaya gelen her çocuğun ışığı olduğunu kesin bir biçimde belirtmektedirler.

Baird T. Spalding şöyle der:

Bu Üstatlar geniş bir bölgeye dağılmış bulunmaktadırlar ve bizim metafiziksel araştırmamız onların bulundukları bölgeleri, yani, Hindistan, Tibet, Çin ve İran’ı kapsamıştır. Bizim araştırma gurubumuz on-bir pratik, bilimsel eğitim görmüş erkekten oluşuyordu. Hepimizin yaşamının büyük bölümü araştırma çalışmalarıyla geçmişti. Bizler, o tam olarak doğrulanana kadar hiçbir şeyi kabul etmemeye alışmıştık, ve doğruluğunu araştırıp soruşturmadan hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etmezdik. Uzakdoğu’ya adamakıllı kuşkucu bir halde gittik, ve tamamen ikna olmuş ve fikrimizi değiştirmiş bir halde geri döndük; öyle ki, aramızdan üç kişi bu Üstatlar’ın yaşadıkları gibi yaşayıp, onların yaptıklarını yapabilene kadar kalmaya kararlı olarak oraya geri döndüler. Çalışmamızda bize çok yardımcı olan bu Üstatlar, bizden, bu araştırma seferinin anılarını yayınlarken isimlerini saklı tutmamızı rica ettiler.

Baird T. Spalding, gerçekleri zaman zaman kurgu öykülerden daha şaşırtıcı olabileceğini de belirterek ve okura burada anlatılan şeyleri kendi uygun gördüğü şekilde gerçek ya da kurgu olarak kabul etme özgürlüğünü vererek, bu isimleri saklı tutma hakkında sahip olduğuma inanıyorum, diyor. Ve ekliyor: “İnsan ne kadar açık ve alıcı ise o kadar çok şey alabilir…

Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi İkinci Cildi :

İnsandaki, Öz’ün-Ruh’un bu her şeye-kadir ve dönüştürücü simyasına giriş kapısı her zaman herkese açıktır ve o kapının anahtarı herkesin düşüncelerinde bulunur. Kurtuluşun ya da Tanrı’nın sevgisinin koruyucu inayetini elde etmenin iki ideali ve yöntemi farklı olduklarında, onları böyle kılan Tanrı değil, insanın düşünceleridir. Tanrı’nın çocuklarına sunduğu direkt nimetlere kapıyı kapatanlar, kendilerini, Tanrı’nın Mesih Çocuğa bahşettiği nimetlerden, Öz’ün aşkın simyasının sunduğu Ruhsal aydınlanmadan ve Mesih olarak kullanabilecekleri tüm güçlerden yoksun bırakmış olurlar. İnsanlar bunu görüp anladıklarında, bir dokunuşlarıyla cüzamı iyileştirebilir, kurumuş bir kolu yine eski sağlıklı haline döndürebilir ve tüm bedensel ve zihinsel hastalıkları ortadan kaldırabilirler. Söylenen sözün konsantrasyonuyla, onlar ekmekleri ve balıkları kitlelere sunmak üzere kat kat çoğalabilirler: ve bunlar asla azalmadan kalırlar.

Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi Üçüncü Cildi :

Bu kitaptaki Üstatlar Tanrı’yı doğaüstü ve batıl inanç aleminden çıkarıp, bütünüyle titreşimsel frekansa yerleştirmişlerdir, çünkü onlar bedenlerini tanrısal titreşimde tutarken asla yaşlanıp ölmeyeceklerini bilirler.

Onların bedensel titreşimlerinin düşürülmesinin ya da yavaşlatılmasının sonucunda ölüm meydana gelir. Aslında bu Üstatlar, şunu iyi bilirler ki, ölüm hatası yapıldığında beden öyle düşük bir hızda titreşmektedir ki yaşam-titreşimleri bedenin dışına itelenmiştir ve bu titreşimler hala bir arada bulunur ve dışarı itelendikleri sırada bedenin sahip olduğu aynı formu korurlar. Bu titreşimler zekaya sahiptir ve hala onları çekip bir arada tutan merkezi bir çekirdeğin çevresinde dönerler. Bu titreşen enerji, formunu korumasına yardımcı olan zeki bir enerji tarafından kuşatılmıştır ve bir başka beden oluşturma için yine ondan gerekli özü-esası çeker. Bu onun yaşamı sırasında bedenin çevresinde oluşturulmuş zeka ile direkt uyum içindedir ve onunla tam bir uyum içinde çalışır. Eğer bu zeka düşük bir frekansta titreşiyorsa, bir başka deyişle, zayıfsa, o bedenin dışına itelenen yaşam ve enerji titreşimleriyle bağlantıyı yitirir ve o enerji en sonunda dağılarak kaynağa geri döner; o zaman ölüm gerçekleşir. Ama, eğer o zeka güçlü, canlı ve aktifse, derhal tüm sorumluluğu üstlenerek ve bir anda yeni bir beden oluşturur. Böylece yeniden diriliş meydana gelir; ve bu yeniden dirilişle insan bedenini mükemmelleştirmiş olur. Böyle bir ifşası herkes işitemez ya da kabul edemez. Ancak anlayışı yeterince gelişmiş bir insan böyle bir şeyi kavrayabilir.

Böylece, insanlığın büyük bölümü Tanrı’nın daima insanda ve insanlıkla birlikte yaşamış olduğunu yeniden keşfetmelerini sağlayacak bir bilim geliştirmektedir; onlar bir süre için Tanrı’yı bilememişlerdir, çünkü o sırada Tanrı- insan görüşünü yitirmişlerdir.

Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara hatırlatma amaçlı. Yaşam’ın ve Doğru Yaşama’nın bilimiyle ilgili daha doğru ve derin bir anlayış kazandırıyor eser. Ölümsüz Üstatların Yaşam ve Öğretisi, yazar ve bilim adamı Baird T. Spalding’in, bir grup bilim adamıyla Uzakdoğu’ da yaptığı araştırma gezisi sırasında ölümsüz üstatlar ile karşılaşmasını onlarla geçirdikleri yılları bu sırada yaşadıkları olağanüstü deneyimleri anlatmaktadır. Ancak, yayınlandığı dönemde büyük ilgi ile karşılanan, birçok dile çevrilen, tüm dünyada milyonlarca adet satan, ve kendi alanında gerçek bir klasik haline gelen bu diziyi asıl önemli kılan içerdiği benzersiz spiritüel öğretidir.

Baird Thomas Spalding (1872–1953), Uzak Doğu Ustalarının Yaşamı ve Öğretimi adlı manevi kitap serisinin yazarı olan Amerikalı bir manevi yazardı. Hayatının çoğunu Amerika’nın batısında bir maden mühendisi olarak geçirdi. Hayatı ve 1894’te “Ustalar”ı incelemek için Uzak Doğu’ya yaptığı iddia edilen on bir kişilik araştırma gezileri üzerine yapılan araştırmalar, kitabının sonraki ciltlerinde yer alan kanıtları ve resimleri ortaya çıkardı. Spalding, Uzak Doğu’yu ilk olarak 1800’lerin sonlarında, daha sonra 1920’lerde ve daha sonra 1935’te yayıncısı Devorss & Company’nin vasiyeti üzerine Hindistan’a yaptığı gezide tekrar ziyaret etti.  Anekdot niteliğindeki biyografik ayrıntı, yaşamı boyunca bile geniş çapta ilan edildi. 1953’te Arizona’da öldüğünde, ölüm ilanları çelişkili bir şekilde yaşını 95 veya 107 olarak gösterdi. Doğum tarihi 1880 ABD nüfus sayımında “1872-1873” olarak verilmiştir. Ancak bu, ABD’ye ilk geldiği zaman olduğu anlamına gelebilir, çünkü o zamanlar yabancılara ABD’ye ilk geldiklerinde yeni bir doğum tarihi ve isim verilmesi yaygındı.  Aynı tarih, 1911 Kaliforniya evlilik belgesinde de verilmiştir. Diğer kayıtlarda doğum yeri İngiltere olarak verilmiş ve daha sonra ABD’ye göç etmiştir. 

Yazarlar sizleri okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin