Sözlü ve Yazılı Kültür, Walter J.Ong

“Yazı insan bilincini en çok değiştiren tekil buluştur.”

“Sözlü kültürlerde dilin temel yapı taşı konuşma ( ses) dir. Konuşma kulağa hitap eder ve bir kelime var olurken yok olur aynı zamanda. “Varlık” kelimesinde “lık” derken “var” yok olur. Kelimeler zaman çizgisinde döndürülemez bir şekilde akarlar ve süreklidirler. Yani siz bir konuşma anında kelimeyi başa alıp tekrar edemezsiniz.aynı şekilde konuşmayı dondurup daha sonra tekrar başlatamazsınız. O anda aklınızda ne kaldıysa odur size kalan. Tabi konuşmayla aramıza zaman girdikçe akılda kalanlarda aslında sorgulanmaya muhtaç hale gelmektedirler.”

— Walter J.Ong

Merhaba

Son yıllarda sözlü kültürler ile yazı yazma alışkanlığının derinden etkilendiği kültürlerin bilgi kullanımı ve bu bilgiyi sözelleştirme yöntemleri arasındaki bazı temel farklar keşfedilmiş, bu keşiflerden çıkan sonuçlar da çok şaşırtıcı olmuştur.

Kitabın konusu, sözlü ve yazılı kültür arasındaki farklardır.

Sözlü kültürlerin ürettiği sanat ve insanlık değerleri açısından son derece üstün sözel edimler, insan ruhuna yazının taht kurmasıyla yiter ve bir daha yaratılamaz. Buna karşılık, yazı olmadan insan bilinci gizilgücünden istediği gibi yararlanamaz, başka bazı güzel ve güçlü yapıtlar üretemez. Bu bağlamda sözlü kültür, yazı üretmek zorundadır ve üretecektir de. Tarihi, felsefeyi geliştirmek, yazın veya herhangi bir sanatı açıklamak dilin kendisini anlamak için, okuma yazma yeteneği kesinlikle gereklidir.

Yazı yardımıyla insan bilincinin yazısız özgeçmişini yeniden inşa edip, koruyabiliriz; eli kalem tutmayanın geçmişini de koruyabiliriz; ancak bu yeniden inşanın kusursuz olmasını beklemeyelim. Kusursuz olmasa da, böyle bir yeniden inşa yoluyla okuryazarlığın insan bilincini, gerek ileri teknoloji kültürüne doğru gerekse ileri teknoloji kültürlerinde şekillendirmekte nasıl bir rol oynadığını anlayabiliriz. Sözlü ve yazılı kültürleri bu şekilde anlayabilmek, zorunlu olarak sözel bir edim değil yazılı bir yapıt olan bu kitabın hedefidir.

Yazı insan bilincini en çok değiştiren tekil buluştur.

Kişinin öz kaynaklarından yararlanmasına en geniş olanak sağlayan, çok değerli bir buluştur. Teknoloji, sadece kişinin dışında kalan yabancı bir araç değil, bilincin kendi iç değişimleridir. Hele sözü etkilediği zamanlar bu tür değişimler yüceltici de olabilir. Yazı, bilinci keskinleştirir. Nitekim doğal ortama yabancılaşmak, yararlı olduğu kadar,yaşamımızı birçok bakımdan zenginleştiren temel gereksinimdir. Tam olarak yaşamak ve anlamak için yaşanılana yakınlık kadar uzaklık da gerekir. Ve bilinç bu mesafeyi en kolay yazı yardımıyla tanır.

Sözlü ve Yazılı Kültür, Walter J.Ong okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: