
“Kendini bulmak için bakacağın ilk yer sensin.”
–Plotinos
Merhaba
Eğer birisi yaşam tarzı olarak felsefeyle ilgilenseydi ve size bu fikri derinden anlayabilmek için nereden başlayabileceğini sorsaydı, hangi kitabı önerirdiniz?
Pierre Hadot ile tanışanlar burada mı?
Yaşamı değiştirmek, en azından bir yaşamı değiştirmek. Çok az kitap bu etkiye sahiptir.
Yaşamımı değiştirdiniz…
Yaşam İçin Felsefe, kitabında yer alan sorulardan biri şudur:
Ruhani alıştırmalar ve birleştirici deneyim arasında sizce nasıl bir bağ bulunur?
Plotinos’ta deneyime hazırlayan iki yol vardır; ilki içinde teoloji, özellikle teolojinin çalışıldığı bilişsel yoldur. Burada Plotinos, yolu gösteren ama yolu katetmenizi sağlamayan işaret levhalarının söz konusu olduğunu söyler. İkincisi ise, gerçek güzergaha, somut olarak deneyime götüren pratik bir yoldur. Plotinos’a göre pratik yol; arınma, çile, ruhani alıştırma, erdemlerin uygulanması, Tin’e göre yaşama çabasıdır. Bu anlamda, denebilir ki Plotinos için felsefe, hem söyleminde hem de yaşam seçiminde, mistik deneyime hazırlar. Tin, “zihin” Plotinos’a göre mutlak Bir olan en yüce gerçeklikten doğrudan sudur eden ilk varlıktır. İlahi olan Zihin, varlıkların bütün formlarını ve bütün ideleri kendinde barındırır.
Sizlerde konuşmayı bırakıp, Tin’e göre yaşamayı seçenlerdenseniz, kendinizle kurduğunuz ilişkide eksiksiz bir şeffaflığa sahip olmak için egzersizler yapabilirsiniz.
‘Havalanmak her gün! En azından bir saniye, kısa olsa bile olur, yeter ki dolu dolu olsun. Her gün bir ‘ruhani alıştırma’- tek başına ya da kendisi de düzelmek isteyen bir adamın eşliğinde... Süreden azat olmak. Kendini kendi tutkularından arınmaya zorlamak... Kendini aşarak ebedileşmek.
Georges Friedmann
Felsefe bir algı dönüşümüdür. Dünyayı belirli bir tarzda görme şekli. Kendine ve çevrene naifçe bakabilme sanatı.
“Naifçe bakmak” yapay, alışılmış, uzlaşılmış, kurulmuş olandan kendini ayırmak ve bütün ön yargılardan soyulmuş, ilksel denebilecek bir algıya geri dönmek anlamına gelir.
Felsefe, dünyayı görmeyi yeniden öğrenmektir…
Kendi heykelini yontmaya devam et!
İyiyi, güzeli, saf aşkı ve erdemi yaşamak için kendini yontmalı, üzerindeki kabukları atmalı ve içindeki varlığı keşfetmelisin. Bu ancak bütün görünümlerin ötesine geçen saf bir bakışla mümkündür. Ne var ki dünya, nesneleri, suretleri, sıfatları ve renkleriyle araya girer ve bakışımızı bulandırır. İnsan aklını ve ruhunu bunlardan kurtarmalıdır; tefekkür ve temaşa yoluyla aşkın olana yönelmelidir. Plotinos insanın bunu nasıl başaracağını, hangi merhalelerden geçeceğini ve mutlak alemin neye benzediğini anlatır. Ona göre insan ruhunu yüceltebilmelidir ama bedenini de yok saymamalıdır.
Ben’in mertebeleri, Mevcudiyet, Aşk, Erdemler, Tatlılık ve Yalnızlık gibi anahtar temalarla hareketle, Antik düşüncenin temel meseleleri olan Tin, Ben, Bir, İyi, Güzel ve Erdem kavramlarının Platinosçu yorumlarına odaklanıyoruz.
Peki neden bir bedene ihtiyaç duyduk?
Neden şimdi onu terk etmemiz gerekiyor?
Acıların ve kavgaların insanları tarumar ettiği duyumsanabilir bir evren niçin gerekliydi?
Kötülüğün kaynağı nedir?
Plotinos bu sorular üzerine bir tefekküre girişir ve son yazılarında verdiği cevap oldukça karmaşıktır.
Hadot’ya göre Platinos felsefesi öncelikle bir yaşam bilgeliğidir ve sonrasında bu bilgeliğin hedefi tinsel bir varoluşa ulaşmaktır.
Bugün Plotinos ile aramızda on yedi asırlık bir zaman var. Modern tarih her an hızlanıyor ve bizi, Campania’daki bir evde yalnızlık içinde hayata veda eden bu bilge insandan acımasızca uzaklaştırıyor. Onunla bizim aramızda devasa bir uçurum açıldı. Bununla beraber, Enneadlar’daki bazı sayfaları okurken, içimizde bir şeyler uyanıyor, içimizin derinliklerinde bir şeyler yankılanıyor. Bergson mistiklerin çağrısından söz ederken haklıydı: “Hiçbir şey istemiyorlar, ama gene de [her şeyi] elde ediyorlar. Bir şeyleri yüceltmeye ihtiyaçları yok; var olmak ihtiyaç duydukları tek şeydir ve onların varlığı bir çağrıdır.”
Ne var ki modern insan Plotinos’un bu çağrısından uzak duruyor. Modern insan mistikleşmekten korkuyor.
Tamamlanmak istenlere, Pierre Hadot’un Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı , kitabı iyi gelecektir. Okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın