Günün sonunda size ait olan ve emek harcadığınız bir blog, denizin ortasında bir fener gibi insanların imdadına yetişen yegane platform olacaktır. Bu fener internet var olduğu sürece ihtiyacı olan herkese her daim yön göstermeye ve etrafını aydınlatmaya devam edecek, gerçek bilginin peşinde olanlar sizin fenerinizden soluk alacaktır…
— Salih Seçkin Sevinç
Merhaba
“Her Şeyin Başı Blog”, blog yazarlığının yalnızca bir hobi değil; aynı zamanda kişisel marka inşası, dijital iletişim ve pazarlama açısından da güçlü bir araç olduğunu savunur. Kitap hem bireysel blog yazarlarına hem de kurumsal içerik üreticilerine hitap eder.
- Blog yazmak stratejik bir iştir. Blog yazmak; rastgele içerik üretmek değil, uzun vadeli düşünmeyi, okuyucu ihtiyaçlarını gözetmeyi ve sürdürülebilir içerik stratejisi oluşturmayı gerektirir.
- Kişisel marka ve dijital kimlik. Blog, dijital dünyada kişisel bir vitrin gibidir. Yazar, blogun kişilik, uzmanlık ve güven inşa etmekteki rolünü vurgular.
- İçerik kraldır ama dağıtım da kraliçedir. Blogunuzu yalnızca yazmakla kalmayıp, doğru mecralarda tanıtmak, SEO’ya dikkat etmek, sosyal medya entegrasyonunu sağlamak gereklidir.
- Disiplin ve sürdürülebilirlik. Blogunuzu büyütmek için düzenli içerik üretmek, okuyucuyla bağ kurmak ve uzun vadede bunu sürdürebilmek temel öncelikler arasında gösterilir.
Herkes kendini ifade edecek bir yol arıyor. Mağara duvarına çizilen resimden günümüzün sokak performansına uzanan yelpaze tüm insanlık, düşünce ve duygularını yansıtabileceği araçlarla hızla bağ kuruyor.
Çoğumuzun yaşamı sanal yansımasıyla beraber gözler önünde. Okuduğumuz kitap, gezdiğimiz yer, giydiğimiz kıyafet, yediğimiz yemek ya da çalışma hayatında karşılaştıklarımız… Yazmak, fotoğraflamak, anlatmak, kayda almak istiyoruz. Bloglar kalıcı ve bize özgü ifadelerin en kullanışlı araçları.
Her Şeyin Başı Blog, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Eğer bir blog açmayı düşünüyor, içerik üretimine yönelmek istiyor ya da dijital kimliğini sağlam temeller üzerine kurmak istiyorsan bu kitap sana rehber olur. Özellikle Türkçe kaynak arayanlar için çok değerli.
“Her Şeyin Başı Blog” kitabı 2015’te yayımlandı — yani internetin, sosyal medyanın ve içerik üretiminin farklı bir evresindeydi. O zamanki dijital ortamla bugünkü arasında ciddi farklar var. Kitabın tavsiyeleri hâlâ temel prensipler açısından geçerliliğini korusa da, bazı öneriler bugün revize edilmeden doğrudan uygulanamaz.
2015’te:
- Blogspot, WordPress gibi klasik blog platformları hâlâ çok popülerdi.
- Instagram, görsel paylaşım odaklıydı; hikâyeler yoktu.
- YouTube büyüyordu ama TikTok yoktu.
2025’te:
- TikTok ve Reels gibi kısa video formatları içerik dünyasını domine ediyor.
- Medium, Substack gibi platformlar blogların yerini kısmen aldı.
- Podcast’ler ve newsletter’lar (özellikle e-posta ile) blogun alternatifi haline geldi.
Blog hâlâ değerli, ama artık çoğu içerik üreticisi birden fazla mecrada içerik üretiyor
2015’te:
- Anahtar kelime odaklı SEO çok baskındı.
- Backlink stratejileri ön plandaydı.
2025’te:
- Google artık kullanıcı niyeti (search intent) ve içerik kalitesine daha çok önem veriyor.
- Yapay zekâ ile yazılmış içeriklerin artması, özgünlüğü daha kıymetli hale getirdi.
Yani artık sadece “çok içerik üretmek” değil, “doğru içerik üretmek” önemli.
Peki Ne Değişmedi?
- Kaliteli, özgün ve tutarlı içerik üretmenin önemi.
- Okuyucuyla samimi bir bağ kurmanın değeri.
- Kendi sesini bulmanın ve bir uzmanlık alanı seçmenin önemi.
Blog bir medya kanalın, bir vitrinin, hatta bazen dijital CV’n olabilir. 2025’te içerik üretmek sadece bir tercih değil; kişisel marka ve fikir üretimi için ciddi bir ihtiyaç haline geldi.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın