Türk destanları, meydana geldikleri tarihte, ait oldukları milletin ortak ülküsünü belirtirler. Bu özelliklerinden dolayı, millet hayatında önemli yer tutarlar. Milletin kendilerine güven duymalarını sağlar ve yeni nesillerde milli şuurun gelişmesinde yardımcı olurlar. Zaman içinde uzaklaşılan milli benliğe, dönüşü kolaylaştırırlar.

Antony E. Ocean

Merhaba

Dünyada kökeni, geçmişi ve kahramanlıklarıyla; tarihin her döneminde, tarih sahnesine çıkan bir millet olarak Türkler, çok büyük bir kültürel zenginliğe ve kadim bir mirasa sahiptir. Öyle ki onların etkileşim içinde olmadıkları medeniyet hemen hemen yok gibidir.

Elbette böyle bir itibara ve şöhrete sahip olan bir millet kültürel bir mirasa da sahip olacaktır. Her ne kadar ilk dönemlerde Türkler tarih yazıcılığı yapmasa da kahramanlarıyla ve kahramanlıklarıyla destanlar yazmışlardır. İşte Türk mitolojisinin omurgasını söz konusu bu destanlar teşkil eder. Destanlar, efsanevi devirlerden sonra ki zamanlarda doğarlar ve pek çok mitolojik unsurları ihtiva ederler. Fakat Türk destanları dünya mitolojisinin aksine gerçeğe en yakın olanlarıdır.

Destanları ortaya koyan millet yani toplumdur.

Destan, bir ferdin, bir sanatkarın değil, milletin ortak dehasının ve zekasının ürünüdür. Ortaya koyucusu ortak deha olduğu gibi, değerlendirilmesi de ortak zevkin süzgecinden geçmiştir.

Türk destanları, meydana geldikleri tarihte, ait oldukları milletin ortak ülküsünü belirtirler. Bu özelliklerinden dolayı, millet hayatında önemli yer tutarlar. Milletin kendilerine güven duymalarını sağlar ve yeni nesillerde milli şuurun gelişmesinde yardımcı olurlar. Zaman içinde uzaklaşılan milli benliğe, dönüşü kolaylaştırırlar.

Dikkatle incelendiğinde Türk mitolojisi gerek İslamiyet’ten önce gerekse İslamiyet’in ektisinde olduğu süre boyunca destanlardan ibaret olduğu görülür. Zaman zaman manzum şekilde yazılan bu destanlar, dünyada başka hiçbir mitolojide olmayan bir yapıya ve huviyete sahiptirler. Burada ana tema yiğitlik ve kahramanlıktır.

Destanlar, halk dilinde asırlarca yaşadıktan sonra yazıya geçirilmiştir. Bu zaman içinde destanlar Türklerin, duygu, düşünce, görgü, hayal ve hatıralarıyla zenginleşir. Tarihin ister istemez birbirine benzeyen nice kahramanları ve kahramanlık olayları, bu destanlarda birbiriyle kaynaşmış ve tarih içinde Türk fazilet ve kahramanlığını özetleyen bir örnek olmuştur.

Türkler “töre” adını verdikleri sözlü yasalar gibi destanlarına da sadık kalmış ve onları nesilden nesile sözlü ve daha sonra yazılı bir şekilde aktararak korumuşlardır. Bugün, Türk mitolojisi bütün zenginliğiyle bu sayede vücut bulmuştur.

Mitoloji Eski Yunanca’da ” geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi” gibi bir anlam barındırmaktayken, zamanla Doğu dillerinde efsane, Batı dillerinde ise mit anlamı kazanmıştır.

Mitoloji kelimesinin Türkçe karşılığın söylen bilimi veya söylence bilimidir.

Türk Mitolojisi, kitabı isimleri güç kuvvet anlamına gelen Türklerle ve efsaneleriyle tanıştırıyor. Yaradılış Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Atilla Destanı, Bozkurt ve Ergenekon Destanları, Türeyiş ve Göç Destanları, Alper Tunga Destanı, Şu Destanı gibi destanlar farklı coğrafyalarda ; ama aynı kahramanlar tarafından yazılmıştır. Türk Mitolojisi baştan sona cesaretle örülen serüvenler ve kahramanlıklarla dolu, derin destanlar bütünüdür.

Türk Mitolojisi, Okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. Türk Mitolojisi, Antony E. Ocean tarafından yazılmış bir eserdir. Bu kitap, Türklerin kadim inançlarını, mitolojik figürlerini ve bu figürlerin Türk kültüründeki yeri üzerine kapsamlı bir inceleme sunar. Antony E. Ocean, Türklerin tarih boyunca gelişen mitolojik yapılarının kökenlerine dair önemli bir perspektif sağlar.

Türk mitolojisi, Orta Asya‘dan Anadolu’ya kadar geniş bir coğrafyada evrilmiş ve pek çok farklı öğe barındırmaktadır. Gök Tanrı inancı, Şamanizm, Tengriizm ve diğer yerel inançlar, Türk mitolojisinin temel yapı taşlarını oluşturur. Antony E. Ocean bu inanç sistemlerini bir araya getirerek, Türk halklarının dünya görüşlerini, tanrı figürlerini, yaratılış mitlerini ve kahramanlık öykülerini derinlemesine ele alır.

Kitapta ayrıca, Türklerin eski efsaneleri, gök tanrısı, yer altı dünyası, doğa unsurları gibi unsurlar üzerinden, Türk halklarının mitolojik bakış açılarının nasıl şekillendiği, bu mitlerin günlük hayatta nasıl yaşandığı ve kültürel olarak nasıl bir etki yarattığı tartışılır. Bununla birlikte, kitabın bir diğer önemli özelliği de Türk mitolojisinin başka kültürlerle olan bağlantılarını ve etkileşimlerini incelemesidir.

Türk Mitolojisi eseri, hem akademik hem de genel okuyucular için, Türk kültürüne ve inançlarına dair derin bir anlayış geliştirmek isteyenler için faydalı bir kaynaktır.

Kitabın genel içeriği göz önünde bulundurulduğunda, Türk mitolojisinin evrimi, kültürel bağlamdaki önemi ve Türk halklarının bu mitolojileri nasıl yaşamlarına yansıttıkları hakkında şu gibi önemli temalar öne çıkmaktadır:

  1. Mitolojinin Kültürel Yansıması: Ocean, Türk mitolojisinin yalnızca eski efsaneler ve tanrılarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal yapılar, günlük yaşam, kimlik ve değerler sistemiyle derin bir bağlantısı olduğunu vurgular. Bu mitolojiler, halkların kendi yaşam görüşlerini, doğa ile ilişkilerini ve toplumsal normlarını şekillendirir.
  2. Evrensel Temalar ve Yerel Anlatılar: Yazar, Türk mitolojisinin çeşitli yerel inançlardan ve diğer kültürlerle olan etkileşimlerden nasıl beslendiğini, bunun yanı sıra evrensel temalar olan yaratılış, kahramanlık, ölüm ve doğa ile olan ilişki gibi konuları nasıl işlediğini belirtir. Bu temaların halkların zihinlerinde ve ruhlarında nasıl şekillendiğini açıklar.
  3. Mitolojinin Günümüzdeki Rolü: Ocean, Türk mitolojisinin günümüzde dahi hala güçlü bir şekilde yaşamaya devam ettiğini, geleneksel inanışlar ve töreler aracılığıyla günümüze aktarıldığını ifade eder. Yazar, bu mitolojilerin sadece geçmişi anlatan değil, aynı zamanda modern Türk kültürünün bir parçası olarak varlığını sürdürdüğünü savunur.

Bu kitap, Türk mitolojisinin tarihi derinliğini keşfederken, toplumların nasıl kadim inançları modern yaşamlarına adapte ettiklerini ve mitlerin evrensel gücünü nasıl taşıdığını anlamaya çalışan bir bakış açısı sunar. Yani, Türk halklarının kimliğini şekillendiren mitolojik unsurlar hakkında bir nevi keşif sunar ve mitoloji ile kültür arasındaki güçlü bağı sergiler.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Yorum bırakın

İnsan, her şeyi sahiplenme arzusundayken, varoluşun gerçek amacını çoğu zaman unutuyor. Şuurun altın damarına ulaşmanın farkında değil. Fiziksel dünyanın keşfi ilerledi ama insanın “kendini bilme yolculuğu” geri kaldı. Devasa binalar, yollar ve şehirler yükselirken; insanın iç dünyası hâlâ bilinmezliklerle dolu. Bilim, insanın özünü ve aklın ötesindekini henüz çözemedi.

Kendi değerimizi bilmemek, çağımızın en büyük açmazlarından biridir. Bu çağ, ilahi değerin açığa çıktığı dönem olmalı.

Kendini Bilmek İçin Kitap sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin