Rigveda Samhita, F. Max Müller

Campbell bir Hindu metnindeki şu kavrayışa hayrandı : “Gerçek birdir, bilgeler ona değişik isimler verir.” Tanrı’ya atfettiğimiz tüm isimler ve suretler, tanım itibariyle dil ve sanatın ötesine geçen o nihai gerçekliğin işareti olan birer maske derdi. Mit de Tanrı’nın maskesidir görünen dünyanın ötesinde olan şeyin bir metaforudur. Ancak mistik gelenekler değişir, derdi. Ama bizi onu yaşama eyleminin ta kendisi konusunda daha derin bir farkındalığa davet etme konusunda uyum içindeler. Campbell’ın kitabında affedilmez günah dikkatsizlik, gözünü açmama, farkına varmama idi.”

Yaratıcı Mitoloji, Joseph Campbell

Merhaba

Rigveda ismi ister akademik ister günlük kullanımda olsun kendini uzun süre önce kalıcı olarak kabul ettirdi. İsmin eksiksiz resmi hali aslında Rig Veda Samhita‘dır. Sanskrit dilinde veda sözcüğü “bilgi”, özellikle de “kutsal bilgi” demektir ve bu yönüyle de onu bazen “bilgelik”veya ‘”hikmet” olarak karşılamak daha doğru olabilir. Modern Slovakçada veda hâlâ “bilgi” demektir. Sözcüğün Hint-Avrupa kökünü “bilmek” anlamındaki Almanca wissen’de, “ince zeka ve nükte” anlamındaki İngilizce wit’te yine görebiliriz. “Veda” sözcüğü yalın haliyle yalnızca Rigveda için değil, Hinduluğun önde gelen öbür kutsal metinleri Yajurveda, Samaveda ve Atharvaveda için de kullanılır. Rigveda, çevirmen Ralph T. H. Griffith’in deyişiyle, bu dört kitabın “en eskisi, en önemlisi ve genel anlamda en ilgi çekenidir.” Rig, “övgü, şükür” anlamına gelen Sanskrit sözcüğün doğru sayılabilecek harf çevirisidir ve “Mantra” -şükür ve dua— öğesinin büyük önemini yansıtır. Denebilir ki “Mantra” ve onun eşlikçisi “Brahmana” (“eleştirel düşünme” veya “akılcı tefekkür”), Veda öğretisinin ve felsefesinin, ama özellikle de Rigveda’nın özünü oluşturur: “Bilgeler seslerini ilahilerle duyururlar”

Yukarıda yapılan ayrım -şükür ve dua olarak Mantra ile eleştirel düşünme veya akılcı tefekkür olarak Brahmana- Rigveda’nın geleneksel yorumlarını da biçimlendirmiştir. Brahmanalar bazı Vedalara getirilen geleneksel yorumlardır ve ilahilerdeki betimlemeleri ve imgelemi düz yazıyla açıklar, ayinleri tarif eder. Genelde “Orman Metinleri” başlığıyla çevrilen Aranyakalar ise Mantraları ve bazen “mistik” olarak nitelendirilen ritüelleri yorumlar. Yorumların en bilinenleri, gerçekte kendi başına birer eser olan Upanişadlardır. Bu eserlerdeki kozmolojik ve felsefi fikirler Vedaların dili üstüne kuruludur ki, o fikirlerin bazı bakımlardan nüve olarak Rigveda’da zaten bulunduğunu görürüz. Veda, Brahmana, Aranyaka ve Upanişadlar şruti biçimli ilhamlar olarak adlandırılır; bunun Sanskrit dili edebiyatındaki karşılığı, “hatırlanan” anlamındaki şmirti, Batılı okuyucunun en iyi bildiği şmirti örneği de Bhagavad Gita‘dır.

Tevrat ve Kur’an gibi kutsal kitaplarda olduğu gibi, anılan kaynaklar Hint kültüründe birer anıt olarak yer almışlardır ve bundan dolayı onlar ortodoks olmayan geleneklerin de müfredatın da birer parçasıdır. Sözgelimi, Mohandas K. Gandhi özyaşamöyküsünde büyüdüğü yıllarla ilgili olarak, Max Müller’in Hindistan: Bize Ne Öğretebilir isimli kitabını ve Teosofi Cemiyeti’nin yayımladığı Upanişadlar çevirisini “ilgiyle okuduğu»nu anlatır ve şöyle devam eder: “[Okuduklarım] Hinduluğa bakışımı geliştirdi, onun güzelliklerini içimde yeşertti. Fakat başka dinlere karşı içimde bir önyargı da uyandırmadı.”

Aşağı yukarı İsa’dan önce 1500 ile 500 yılları arasındaki çağa Hindistan’da Vedalar Çağı denir. Bu ad, bu çağ üzerine bilgilerimizi borçlu olduğumuz ve hepsine birden Vedalar denilen ve çağın değişik dönemlerinde, kimlikleri bilinmeyen pek çok yazarın katkısıyla oluşmuş kutsal metinlerden gelmiştir. Veda sözcüğü Sanskrit dilinde ‘bilmek anlamına gelen ‘vid kökünden türetilmiştir. Anlamı ‘bilgelik, bilgi, kutsal yazıt, tören bilgisi’dir. Bir başka anlamı ise doğrudan Tanrı’dan gelen veya Tanrıların ilettiği sözlerdir. Veda ilahilerinin, kitaplarının, ‘Tanrısal ilhamın etkisindeki’ bazı peygamberler, ozanlar aracılığıyla iletildiği kabul edilir ve kutsal olarak görülürdü.
Başlıca dört Veda kitabının ilk olan Rigveda, insanlığın en eski dinsel metinleridir.

Bu kitapta Rigveda ilahileri içinde önemli yere sahip olan Marut Tanrıları ile birlikte İndralya, Agni’ye adanmış ilahilerin; o dönemlerde yapılmış çalışmalara da göndermeler yaparak hem Sanskrit transkripsiyonu, çeviri metni hem de etimolojik, dinsel anlamı hakkında emsalsiz yorumu bulunmaktadır.

Rigveda Samhita, İnsanlığın İlk Dinsel Metinleri, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: