
“Yaptıklarından sen sorumlusun” dedim olabildiğince sakin bir sesle “Şiddetin Alternatifleri” yazan broşürü çıkarmak için çekmeceye uzandım, ön sayfadaki telefon numarasını daire içine alıp Harry’e verdim. Broşürde kara kara düşünen, adaleli, genç bir adamın resmi vardı ve altında şöyle yazıyordu: “Olmak istediğin Kişi Ol: Kendine saygı duy, Başkalarını dinle, İnsanlarla iyi geçin…“
“Anlatmak isterim yeni biçimler alışını değişen nesnelerin. “
— OVIDIUS, DÖNÜŞÜMLER (MS 8 CIVARI)
Merhaba
Hekimler vücudumuza erişim ayrıcalıklarını takdir ettikleri gibi, öykülerimizi paylaşırken onlara duyduğumuz güveni de hak etmelidirler. İki bin beş yüz yıl kadar uzun bir zaman önce dahi bu bir zorunluluk olarak kabul edilmişti: Hipokrat yeminine göre “mesleğini icra ederken gördüklerini ya da duyduklarını hiçbir şekilde kimseye açıklamamalı , bildiklerini ifşa etmemelidir.”
Bu kitaptaki deneyimler klinik tecrübelere dayanıyor. “Güvenmek”, “inanmak” demektir. Er geç hepimiz hasta olacağız; hepimiz anlattıklarımızın dinleneceğine, mahremiyetimize saygı gösterileceğine inanmak isteriz.
Yaşamak, sürekli bir değişim hali içinde olmak demek: büyüme, iyileşme, yaşlanma…
Bu kitap değişen insan bedeniyle ilgili öykülerden oluşuyor.
Gavin Francis, hekimlik hayatında bizzat karşılaştığı vakaları, tıp tarihinden, sanattan, edebiyattan ve mitolojiden öykülerle bir araya getirerek , neden insan olmanın özünde değişimin yattığını anlatıyor. Francis‘in ellerinde vaka, kimlik ve tabiatlarımızın biyolojik, psikolojik ve felsefi anlamda keşfi için birer fırsata dönüşüyor.
“Hasta” sözcüğü “acı çeken” anlamına gelir ve tıp, insanın acısını azaltmanın yollarını arar. Hekim olarak yaptığım iş, bize yardımcı olan değişimlerden faydalanırken bizi kısıtlayan değişimleri yavaşlatmaya çalışır. Değişim ozanların, sanatçıların ve düşünürlerin kafasını binlerce yıldır kurcalayan bir metafor olduğu için yazar olarak ilgimi çekiyor ve doktor olarak da aynı temayla ilgileniyorum çünkü tıpla uğraşmak, hastaların zihninde ve bedeninde az çok olumlu bir değişim arayışında olmaktır. “
— GAVIN FRANCIS
Dönüşüm, edebiyat ve sanattaki en eski ve ses getiren temalardan biridir. İki bin yıl önce Latin ozan Ovidius Dönüşümler adlı kitabında “Bir mum yeni biçimler alışına benzer eriyince, ne kalır eskisi gibi ne de korur eski biçimini… Akıyor bütün varlık, değişiyor, dönüşüyorsa ne varsa” dizeleriyle doğayı ve insanlığı, canlı cansız bütün varlıkların değişim döngülerine yakalandığı fokurdayan bir girdap olarak betimlemişti. Ovidius şiirini, bir yaşam birliği ilanı ve bütün varlıklara şefkatle yaklaşmaya davet eden tutkulu bir yaklaşmaya davet eden tutkulu bir yakarıyla bitiriyordu. O şefkat tababet uygulamasının da kalbinde yatar; tıp bilimin iyilikle ittifakı olarak tanımlanabilir. Bu kitap, gerek bedene dair bir düşünme biçimi gerekse evrensel bir doğru olarak insan yaşamındaki dinamizm ve dönüşüme övgüdür.
Metamorfoz İnsan Vücudunda Değişimin Öyküsü 24 bölümden oluşuyor.
Vücut Geliştirme : Dizginlenemeyen Öfke bölümünde Gavin Francis, bizlerle şu hikayeyi paylaşıyor.
Öğrendiğim ilk takım yıldızlarından biri, yarı bükülü kollarını sağa sola savuruyormuş gibi görünen Herkül’dü. Kutup Yıldızı’nı bulun, sonra kepçe şeklindeki Küçük Ayı’nın sapını takip edin, oralarda bir yerdedir.
Harry Alkman anabolik steroidleri kötüye kullanıyordu. Bana ipuçlarını veren kasları değil, cildi oldu: ne tedavi uygularsam uygulayayım aknesi felaket durumdaydı. Elimdeki bütün silahları denemiştim: losyonlar ve astrenjanlar, antibiyotikler ve A vitamini. Ama omuzlarında, boynunda ve yanaklarında, kuma düşen yağmur damlaları gibi çukur çukur iz bırakan iltihaplı sivilceler çıkmaya devam ediyordu.
Bir gün kahve molasında Harry’nin hakkında konuşurken daha deneyimli meslektaşım “Başka bir şey kullanıp kullanmadığını tekrar sor” önerisinde bulundu.
Bir sonraki randevuda Harry’ye reçeteye yazdıklarım dışında bir şey almadığına emin olup olmadığını sordum. Dört yıldan beri internet üzerinden steroid satın aldığını itiraf etti.
“Hangisini?” diye sordum.
“Hangisi mi?” dedi cehaletime şaşırarak. “Hiç kimse tek steroid kullanmaz.”
“Peki ne kullanıyorsun?”
“Önce testosteron ve Dianabol ile başladım. Bunlar ilk iki hafta boyunca kasları geliştirir Bir de ayrıca göğüslerin büyümesini engellemek için anastrol.” Anastrozolün kadınlarda meme kanseri tedavisinde kullanıldığını biliyordum.
“Seviye atladığında ne kullanırsın?”
“Bir yığın ilaç rejimi var,” dedi.
Steroidlerin yan etkilerinden bahsetmek gerekirse: Kalp kasına etkisinden ötürü kalp yetersizliği, diyabet, kısırlık, depresyon, şiddetli öfke nöbetleri…
Modern anlamda ilk vücut geliştirici Friedrich Müller adlı bir Alman’dır. Herkül ve Zincirlerinden Kurtulmuş Herkül filmleri vücut geliştiriciler için oyunculuğun yolunu açtı. Ardından Arnold Schwarzenegger (Herkül New York’ta), Mickey Hargitay (Herkül’ün Aşkları) ve Ralf Moeller (Gladyatör) geldi.
Masamda otururken Harry Alkman’ın kliniğe geldiğini seslerden anladım. Kavgacı kaslı üç tane beyaz Staffordshire bull teriyeri vardı.
Tanya köşede sessizce bekliyordu. “Çok asabi ona yardım etmelisiniz.” dedi. “Kendine hakim olamıyor.” Harry’e steroid alıp almadığını sordum.
Güldü “Belki de yeni bir ilaç rejimi denemişimdi.” dedi.
Birkaç gece önce tartışırlarken Harry ona saldırmıştı. Tanya saldırıyı savuşturunca da yumruğu duvara gelmiş, darbenin etkisiyle kemiği kırılmıştı. Kanıt olarak acil serviste sarılan elini gösterdi. “Bana ne yaptığını görüyor musun? Beni sakinleştirecek bir şeyler vermelisin.”
“Yaptıklarından sen sorumlusun” dedim olabildiğince sakin bir sesle “Şiddetin Alternatifleri” yazan broşürü çıkarmak için çekmeceye uzandım, ön sayfadaki telefon numarasını daire içine alıp Harry’e verdim. Broşürde kara kara düşünen, adaleli, genç bir adamın resmi vardı ve altında şöyle yazıyordu: “Olmak istediğin Kişi Ol: Kendine saygı duy, Başkalarını dinle, İnsanlarla iyi geçin…”
“Şu steroidleri bırakman gerek” diye tekrarladım. “Ve Tanya, olur da seni tehdit eder ya da incitirse polisi ara.”
Anabolik steroidler sinirli bir mizacı daha da asabi kılabilir. Tıp literatüründe steroidlerin etkisiyle işlenen birkaç cinayet öyküsü mevcuttur. Steroid kullanılmaksızın yapılan ağırlık antrenmanı, testosteron düzeyini yükselterek zindeliği artırabileceği gibi, zaten var olan saldırganlığı da güçlendirebilir.
Herkül’ün cinnetinde olduğu gibi doğal seviyelerin üzerine çıkan testosteron, etrafındaki herkes için tehdit unsuru haline gelen kişiyi yiyip bitiren öfke nöbetlerini tetikleyebilmektedir.
Vücut Geliştirme, gerek kanın “pompa” olarak nitelenen şişmiş kaslardan beyne dalga dalga ilerlemesiyle gelişen zihinsel sıçrama gerekse üstün beden biçimi algısından ötürü bir çeşit bağımlılık olarak tanımlanabilir.
İnsanın güçlü olma imkanı vardır ama o güç ne Tanrı’dan gelen bir armağandır ne de bir ilacın etkisi; ona yalnızca irade gücüyle ulaşabilir. Herkül, gibi bazıları da zor yolu seçmiştir.
Çünkü tanrılar iyi ve doğru olanı insana ancak emek ve çaba karşılığında verir.
Türümüz kendi DNA’sını dönüştürme gücüne sahip ama bu becerinin bir lanet mi yoksa bir teselli mi olduğunu henüz bilemiyoruz.
Ovidius’un Dönüşümler‘i iyimser bir ifadeyle sona erer. Roma vatandaşlarının kenti öldürücü salgın illetinden kurtarmak amacıyla Yunanistan’dan gelen sağlık tanrısını karşılamak için sokaklara dökülüşünü anlatır. Tanrı, dönüşüm ve yenilenmenin sembolü olan yılan kılığında gelir; sokaklarda kıvrıla kıvrıla dolaştıktan sonra Tibet Nehri’ni bölen bir adada durup dinlenir. Oraya varınca Tanrı “göksel kılığına dönmek” ister ama “kentin esenliği” ona bağlı olduğundan gitmesi arzulanmaz. Neyse ki bir başkası gelmiştir.; yalnız savaşta değil, aynı zamanda o ilde bir tanrı olan Sezar. Son dizelerde Jül Sezar ilahlaştırılır, gökyüzüne yükselir ve bir yıldıza dönüşür. Ovidius şiirindeki ihtişamın kendisini ölümsüz kıldığını iddia eder. Ama hiç kimse ölümsüz değildir, hiçbir şey sonsuz değildir ve her şey sürekli bir değişim halindedir. Yıldızlar bile…
Metamorfoz İnsan Vücudunda Değişimin Öyküsü, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın