Adem İle Havva’nın Güncesi, Mark Twain

Adem ile Havva’nın Güncesi, mizahın Amerikalı babası Mark Twain’den ilk aşka ve ilk kayba dair komik ve dokunaklı bir hikâye. Mark Twain bu kısacık kitapta, edebiyat kariyerinde ilk kez yürek burkucu bir üslup benimsemekle kalmıyor, ilk ve son defa kadın bakış açısından bir metin kaleme alıyor. 

“Zekâ dedikleri şey nedir ki, insanın gerçek değeri yüreğinde yatar. Ona, sevgi dolu bir yüreğin en büyük zenginlik olduğunu, gönülde zenginlik olmadıkça zekânın yoksulluk sayılacağını bir anlatabilsem.”

— Mark Twain

Merhaba

Bir zamanlar, uzun, uzun, uzun zaman önce, New York’un kuzeyinde bir “O” ve bir “Yeni Yaratık” var oldu. Bu öyküye “Evlilik Saadetinin Olmadığı Zamanlar” denebilirdi ama Mark Twain’in yaptığı üzere, öykü Âdem ile Havva’nın güncelerinde dile getirilmiştir. Bu alternatif monologlar fikri karakter gelişimine fırsat vermekle kalmaz, Rain’in incelikli espri anlayışını tüm bu yeniden anlatıma aktarmasını da sağlar. Bununla birlikte, bu ifşaatlar serisi, okuru yer yer rahatsız edici olan evlilik danışmanı rolüne de getirir.

Elbette, kısmen kişiliğin ama aynı zamanda cinsiyetin neden olduğu şikâyetler, bariz farklılıkların körfezinde karaya vurur. Havva’ya göre Âdem anlamsız, tembel ve asabiyete meyillidir; statükonun devam etmesi onun için yeterlidir. Onun umursamazlığı ve vurdumduymazlığı yüzünden Havva umutsuzluğa kapılır ve bazen yalnızlığa gömülür. Ama Âdem’e göre de Havva işgalci, her şeye burnunu sokan ve asla susmayan işgüzarın tekidir. Asla. Âdem üç ayrı zamanda o günün girişine kısa ve öz bir “Köşeme çekildim,” yazar.

İlk önce Havva ile tanışırız ve o hem mütevazı (“…ben bir deneyim. Yalnızca bir deney, daha fazlası değil”) hem de kendine güvenlidir. (“[Deneyin ] büyük parçası benim”). Daha ilk andan Havva’dan hoşlanmaya meyilliyizdir; konuşkan, sosyal, meraklı ve güzellik anlayışıyla güdümlüdür. Ateşi gördüğünde şöyle tepki verir: “ Sevinçten eklerimi çırpıp gülerek dans etmeye başladım. Bu çok yeni, çok tuhaf, çok güzel ve harika bir şeydi!”

Ayrıca Adem’i de anlarız. Tek istediği onu konforlu yörüngesinden etmek olan bir yabancı tarafından mahvedilmenin sıkıntısını yaşadığını hissederiz. Zaman zaman hayatının kurallar ve tenkitlerle sarsıldığını hisseder; ve belirgin bir  şekerleme zamanı eksikliğiyle. Âdem, faydacı bir insan olarak şöyle düşünür: Halihazırda mükemmel olanı neden geliştirirsin ki?

Hava’nın anlatımında, günlüğündeki ilk kısmın sonlarına kadar Âdem ortalıkta görünmez. Âdem’in konuşma yetisine sahip olduğu ortaya çıkınca Havva’nın ona olan ilgisi daha da artar. Tüm iyi niyetiyle —ve nispeten benci bir şekilde- Âdem’i eğitmeye çalışırken yaptığı duygusal yatırımın ona bağlanmasına neden olduğunu anlar; gerçi bu bağlanma tek taraflı durmaktadır.

Âdem ise hâlâ ilgisizdir ve onun sosyalleşme ve uygar- laşma çabalarından daralır. Mantıksal yürütmesiyle gururla- nan ve daha az hareket etme konusunda hassas olan Âdem, 8 Havva’daki daha güçlü araştırma güdüsünü ancak yavaş yavaş takdir eder: “Doğru olan buydu.” Âdem, kamplarında gezinen brontozorun hikâyesini kızgın bir şekilde anlatırken bir yandan da Havva’nın hayvanlar üzerindeki hakimiyetinden biraz kıskanç bir hayranlıkla bahseder: ” bu dağ gibi yaratık tıpkı evcil bir hayvan gibi onu takip ediyordu. Bütün hayvanlar aynısını yapıyordu.”

Bu istemsiz övgü, doğal olarak, içten gelen bir övgüye dönüşür. Düşüş’ün hengâmesinde Âdem, Havva hakkında, “Bence o iyi bir dost. O olmasaydı yalnız ve mutsuz olurdum,” diye düşünür. Bu sırada Havva da Âdem hakkındaki hislerini derin düşüncelere dalarak şöyle özetler: “…Bu tür bir sevgi mantığın ve istatistiğin ürünü değil. Öylece seviyorsun -kimse nedenini bilmiyor- ve anlatamıyorsun. Buna gerek de yok.”

Havva ilk çocukları geldiği zaman zihinsel odak noktasını değiştirir ve yeni bir koruyucu yetiştirme macerasına şevkle atılır. Diğer taraftan, Kabil’in gelmesiyle Âdem içindeki gizli hayvansal merakın ortaya çıktığını fark eder ve bu yeni yaratığa ayak uydurmaya çalışır. Havva için de şöyle der: “Bu yaratığın gelişi onun bütün doğasını değiştirdi.. Âdem ayrıca Havva’nın çocuğunu yetiştirmedeki hassasiyetini gözlemler ve bu, ona karşı hem hayret hem de gittikçe büyüyen bir şefkat hissetmesine yol açar. “Yıllar sonra,” der Âdem nihayetinde, “en başlarda Havva konusunda yanıldığımı anladım.”

Ve nitekim bu, insan olmaktır. Bizde olmayanı istemdışı sevmeyi öğrendiğimizde, kendi sınırlarımızdan daha zengin bir dünya buluruz. Ve buna binaen, bu zıtlık ve memnuniyetsizlik öyküsünde Twain bize diğerleriyle aramızdaki boşluğun sabır gösterilirse nihayetinde daha dolu bir hayata giden bir köprüye ev sahipliği yapabileceğini anlatır. Kanıtı mı? Bu özenle çizmiş olduğu insan doğası portresine göre, zamanın en başından beri böyledir bu.

Bu kitapta Adem İle Havva’nın Güncesi’nin yanı sıra, yazarın iğneli üslubunu yansıtan, Cennetteki O Gün, Dünyadan Mektuplar, Adem Ailesinin Belgeleri başlıklı metinleri de bulacaksınız.

Samuel Langhorne Clemens daha çok takma adı Mark Twain olarak bilinir, Amerikalı mizahçı, satirist, roman yazarı, yazar ve öğretmen. Tom Sawyer’ın Maceraları adlı ünlü çocuk romanının yazarıdır. 

Bir diğer ünlü eseri olan Huckleberry Finn’in Maceraları romanı kimi edebiyatçılar tarafından Amerikan edebiyatının ilk büyük eseri olarak değerlendirilir.

Eserlerinde gülmenin güzelliğini, esaretin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlatmaya çabalamış ve “iki kulaç derinlik” anlamında bir denizcilik terimi olan Mark Twain imzası ile 30 kitap yayımlamıştı.

Yaşadığı dönemde halk arasında popüler birisiydi. Kariyerinin zirvesinde döneminin en önemli Amerikan ünlüsü olduğu düşünülür.

William Dean Howells, Booker T. Washington, Nikola Tesla, Helen Keller ve Henry Huttleston Rogers gibi birçok ünlü arkadaşı vardı. Arkadaşı William Faulkner Twain’i “İlk gerçek Amerikan yazarıdır ve biz hepimiz onun sadece varisleriyiz” diyerek onurlandırmıştır.

Klasikleri Niçin Okumalı?

Okumuş ve sevmiş olanlar için zenginlik anlamına gelen, ama zevkine varabileceği daha iyi koşullarda ilk kez okuma şansını bulanlar için de o denli zenginlik demek olan kitaplara klasik denir.

Adem İle Havva’nın Güncesi, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: