
Zamanda yolculuk yaparak iki bin yıl kadar geriye gidin ve Atina Okulu’nda tam gün boyunca on iki büyük filozoftan hayat dersleri aldığınızı hayal edin. Aristo, Platon, Sokrates, Epikuros gibi yaşam ustaları, bu okulda size yaşam koçluğu yapıyor.
“Başkalarının meseleleriyle kendimizi mutsuz etmenin hiçbir anlamı yok. Sorumluluğunun bize ait olduğu şeylerde -düşüncelerimiz, davranışımız, yaşam tercihlerimiz- başkalarının davranışlarını da bahane edemeyiz.”
— Jules Verne
Aşağıdaki ders programı fazla söze gerek bırakmıyor:
Sokrates: Sokak Felsefesi Sanatı (Açılış Dersi)
Epiktetos: Kontrolü Elden Bırakmama Sanatı
Musonius Rufus: Saha Çalışması Sanatı
Seneca: Beklentileri Yönetme Sanatı
Epikuros: Anın Tadını Çıkarma Sanatı
Heraklitos: Kozmik Tefekkür Sanatı
Pisagor: Ezber ve Efsun Sanatı
Septikler: Kuşkuyu Geliştirme Sanatı.
Diyojen: Anarşi Sanatı
Platon: Adalet Sanatı
Plutark: Kahramanlık Sanatı.
Aristo: Gelişim Sanatı
Sokrates: Ayrılık Sanatı (Mezuniyet Dersi)
Merhaba
Haydi kalkın!
“Yaşam Koçum Aristo” Jules Evans kitabıyla; Zamanda yolculuk yaparak iki bin yıl kadar geriye giderek Atina Okulu’nda tam gün boyunca eğitim alacağız.
Bugün “kişisel gelişim” başlığı altında ele alınan konuları antik çağın en büyük filozoflarının da tartıştığını biliyor muydunuz?
Büyük filozofların hayat ve varoluş nedenlerimizle ilgili en parlak ve net cevaplarını öğrenirken, kişisel gelişimi de ” yaşama sanatı” olarak ele alıyorlar.
Kişisel gelişim dediğimiz de, tarihi hakkında ne kadar bilgimiz var?
Sorunun cevabını satırlar arasında yürüdükçe, nefes aldıkça bulacağız.
Din ve siyasetin bu binlerce yıllık ilişkisi, bin beş yüz yıl önce felsefenin doğuşuyla kesintiye uğramıştır. Gördüğümüz gibi, Yunan akılcı filozofların İÖ beşinci ve altıncı yüzyıllarda doğanın Şamanik açıklamasına meydan okumaya başlamış, ay tutulması, gök gürültüsü ya da sara gibi olaylara daha inandırıcı, akla yatkın açıklamalar getirmeye çalışmışlardır. Filozoflar insanlara yasa ve adetlerini bahşeden bir ruhlar alemi olup olmadığını sorgulamışlardır. Böyle ise neden her kültürün başka bir iyilik anlayışı vardı? Kimi gözü pek filozoflar, belki de, diyorlardı, yasaları insanlara veren Tanrı’lar değildir. İnsan icadıdır, belki bunlar. Belki mutlak doğru ya da yanlış yoktur da insanlara belirli zamanlarda doğru ya da yanlış gelen şeyler vardır. İÖ beşinci yüzyıl sonunda Yunanlı filozof Protagoras’ın dediği gibi “Her şeyin ölçüsü insandır. “
Varoluşun nedenlerini sorgulamayan ve cevaplarını bulamayan nasıl, Yaşam Koçu olabilir ki?
Tıpkı lir çalgıcısının çalıştıkça ustalaşması gibi biz insanlar da uzun bir eğitimin ardından sonunda doğru zamanda doğru adımı atacak hale gelene kadar karekterlerimizi üzerlerinde çalışarak iyileştirebiliriz.
Gerçek mutluluk der, Aristo altını çizerek, hoş hisler ve acının yokluğundan ibaret değildir. Hayır, gerçek mutluluk , yani doğamızın en üstün, en iyi yanının gerçekleştirilmesinden gelen sevinçtir. “Mutluluk” diye yazar, ” ruhun Erdem doğrultusundaki bir faaliyetidir. ”
Aristo’nun insan doğası vizyonu 1970’ler de Edward Deci ve Richard Ryan adlı iki psikolog tarafından sınandı. Ortaya çıkardıkları, İnsanların liberal ekonomistlerin sandığı gibi çıkar peşinde koşan varlıklar olmadığı oldu. Devi ile Ryan’ın gerçekleştirdiği bir dizi deney, anlamlı, zorlayıcı, toplumsal olarak cazip ve eğlenceli olması halinde İnsanların projelerde daha az para karşılığı ya da hatta parasız olarak daha çok çalışacağını gösterdi. İnsanların blog ya da Wikipedia gibi kar elde etmeyecekleri tasarılara bunca zaman ve çaba harcamaya hazır olmaları da bu nedene dayanıyor.
Zaman öldürmüyor, anlam yaratıyoruz.
Kitapta yer alan diğer duayenlerden biri de Socrates. Bilgisine baş vurmadan olmaz. Socrates, “ruhlarımızın bakımından” bizlerin sorumlu olduğunu bildirir. Felsefenin bize öğrettiği de budur ” ruh bakımının” Yunancasından gelen psikoterapi sanatı. Ruhlarımızı araştırıp, hangi değerlerin akılcı, hangilerinin zehirleyici olduğunu ayırt etmek bize düşer. Bu açıdan felsefe, kendi üzerimizde uygulayabileceğimiz hekimliktir.
Ruha Hekimlik
Birinci yüzyılda yaşamış Romalı devlet adamı ve düşünür Marcus Tullius Cicero şöyle yazar; ” Sizi temin ederim, ruh İçin bir tıp sanatı vardır. Bedensel rahatsızlıklarda yardımı kendi dışımızda aramamız gereken felsefedir bu. Elimizdeki tüm kaynaklar ve gücümüzle kendimize hekimlik edebilir hale gelmeye çaba sarf etmek zorundayız.
Socrates felsefesinin özündeki iyimser mesaj, kendimizi iyileştirme gücüne sahip olduğumuzdur. İnançlarımızı inceleyerek bunları değiştirmeyi seçebiliriz, bu da duygularımızı değiştirecektir. Bu güç içimizdedir.
Michael de Montaigne, Socrates, kendisinden ne çok şey çıkarabileceğini göstererek insan doğasına büyük bir iyilik etmiş. Biz hepimiz sandığımızdan daha zenginiz. Ama bizlere ödünç alıp dilenmek öğretilmiş… (Yine de) rahatça yaşamak İçin bir parça öğretiye ihtiyacımız var. Socrates de bize, bunun içimizde olduğunu, nasıl bulacağımızı, nasıl kullanacağımızı öğretir.
Bizler sandığımızdan daha zenginiz…
Sizler de bunun farkına vardığınızda İçinizdeki güçle yolunuz aydınlanacak.
Tüm yaşadıklarımın z raporu olarak; Kendinize İnanın ve yolunuza devam edin…
Yaşam Koçum Aristo, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgi’yle okuyunuz…
Bir Cevap Yazın