Bir Dilek Tut, Gahl Sasson &Steve Weindtein

Bu kitap sizi dünya efsaneleri Kabala’yı ve eskimeyen Spiritüel inançları yeni bir rehber olarak kendi hızınızda okumaya davet eder.

“Efsaneler kayın ağacının büyülü olduğunu savunur. İnananlar ağacın kabuğundan bir parça kesip ona bir dilek tutarak toprağa gömerlerdi. Toprak tahtayı tekrar sahiplenirken, üzerine yazılmış olan dilek de gerçekleşirdi.”

— Gahl Sasson

Merhaba,

Bir Dilek Tut, adlı eser, kabalanın başlıca ilkelerinden biri de, ruhsal bilgeliğin On Sayı ve Yirmi İki Harften oluşan Otuz İki Yoldan elde edildiği kavramıdır. Bu On Sayı, İlahi Tecelli, Sephiroth’u, Yüksek Ana, Binah’ın Büyük Denizi, Kristal Denizin Kutsal Sesler Korosunu simgeler. Üç esas Element, Yedi Gezegen ve güneşin yıllık seyrinde beşeri yaşama yön veren semanın On İki Zodyak etkisi ile Evrenin, Doğanın Yirmi İki okült gücü simgeler. “Sepher Yetzirah” tercümemin sonunda Otuz İki Yolun adları ve açıklamalarını vermiştin.”

Kabala nedir?

Kabbala, Tevrat inmeden çok daha önceleri Yahudi ruhban sınıfının geliştirdiği bir öğretidir. Kabbala büyü ve şeytani güçlerle bağlantı sanatıdır.

Kabala’nın sır bilgileri nerede saklanıyor?

“Gelenek” veya “Ağızdan kulağa” anlamına gelen kabala “sır” esasına dayalıdır. Bu sırların tamamı Jerusalem Lodge (Kudüs Locası) nın üç Kabalisti tarafından ezberde tutulur. Kabalistlerden biri öldüğünde diğeri İsrail’in 70’ler Meclisinden (Sanhedrin) seçilen bir aday aynı bilgileri devralır.

Kabalanın gücüyle dilek gerçekleştirmek nedir?

Bu kitap sizi dünya efsaneleri Kabala’yı ve eskimeyen Spiritüel inançları yeni bir rehber olarak kendi hızınızda okumaya davet eder. Ama aynı zamanda dileklerinizi gerçekleştirmek için hayatın test ettiği bir dilek gerçekleştirme şablonu olarak da kullanabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, Ağacın tepesinden başlayıp aşağı kadar teker teker on arşetip küresinin yaydığı ışığın her birinde bir hafta yanmanızdır.

On küre. On bölüm. On hafta. Bir dilek.

Mesela Ağaç’taki yolculuğunuzun altıncı durağı olan Güzellik, kalbi, Mesih bilincini, Güzel ve Çirkin masalını ve sarı renklerini , gülleri, 6 rakamını ve Güneş Sistemimizin merkezi olan Güneş’ i temsil eder.

Yaşam Ağacının Yapısı: Dileklerinizin gerçekleşeceği yolculuğunuzun eşiğindeyken, içinde dolanacağımız arazinin yol haritasını hazırlayacağız. Kabalistlerin Hayat Ağacı, bizim şaşmaz rehberimiz, üç ayrı sütun ve on adet küreden oluşmuştur. Bu küreler kozmik enerji jeneratörleri olarak çalışırlar ve her biri tek bir arşetip enerjiyi üretmekten sorumludur. Ağacın kendisi, verileri, sesleri ve resimleri bilgisayarlar arasında ya da bu durumda küreler arası paylaşan bir fiber optik kablo görevi yapar. Bu Evren’de Yaratan’ın Işığı’ nın titreşmesini sağlayan bir kanal olarak dimdik ayakta durur.

Yaşam Ağacının on adet küresi; 1. Taç 2. Bilgelik 3. Anlayış 4. Merhamet 5. Kudret 6. Güzellik 7. Sonsuzluk 8. İhtişam 9. Temel 10. Krallık

Taç, İlk Sephira; Anlaşılmaz Tanrının İlk Tecellisi, baki ve tezahür olan Tanrının ilk idrak edilir vasfı. Ayrıca ona ADM OILAH, Adam Oilah, Semavi Adam ve Autik Yomin, Günlerin Kadimi denilir. İmanlı Rabbinler başını eğer ve ilahi kavramı taparlar. O Eski Ahit’te İlahi İsim AHIH, Aheieh, “Benim” ile temsil edilir. (Çıkış Bab iii, beyit 5)

Şuurlu Tanrı enerjisiyle ortaya çıktıktan hemen sonra, iki Tecelli daha zuhur eder ve Üçlü bir üçgen sembolü şeklinde parlar. İkinci Sephira ChKMH, Chokmah, Bilgelik [İbranice Hokmah = Arapça Hikmet], Kral’dır, ve İlahi İsmi IH, Jah’dır; Üçüncü Sephira BINH, Binah, Anlayış, Kraliçe’dir ve İlahi İsmi IHVH, Yahweh’tir (Jehovah),– Yüksek Üçlüyü oluşturur.Bundan sonra da CHSD, Chesed, Merhamet olarak bilinen ve İlahi İsmi AL, El olan GDULH, Gedulah Sephirası ve sonrada aksisi ayrıca Pachad, korku denilen ve İlahi İsmi ALH, Eloaholan GBURH, Geburah Sephirası gelir ve yansıyan üçgeni ilahi İsmi AQLHIM, Elohim olan Altıncı Sephira, Güneş, TPART, Tiphareth, Güzellik Sephirası ile tamamlanır. Bu ilk üçgenin üçgenin bir yansıması olarak aşağa doğru bakar. Üçüncü üçgen de aşağı bakan ikinci bir yansıma olarak görülebilir. O Yedinci, Sekizinci ve Dokuzuncu Sephiroth’tan oluşmuştur. Bunlar sırasıyla: NTzCh,Netzach, Sağlamlık veya Zafer, İlahi İsmi Jehovah Sabaothm ile; HUD, Hod veya Hud, İhtişam, İlahi İsmi Elohim Sabaoth ile; ve ISUD, Yesod, Temel, İlahi, İsmi AL ChAI, El Chaiile.

Son olarak, bütün bu fikirler tek bir biçimde, Onuncu Sephira MLKUT, Malkuth, Krallık, Shekinah’ta devam eder. Bu Sephira ayrıca Tzedek, Doğruluk olarak bilinir. Decad, Onlunun tamamı “Adam Kadmon,” “Arketip Adam/İnsan” ve harika OTz ChIIM, “Hayat Ağacı”dır. Kadim Adam Kadmon resimlerinde Kether, Taçı alının üzerinde görürüz; Chokmah ve Binah düşünen beynin iki yarısıdır; Gedulah ve Geburah hareket organları, sağ ve sol koldur; Tiphareth kalp ve göüğüsün hayati organlarıdır; Netzach ve Hod sağ ve sol bacaklardır; Yesod sindirim ve üreme organlarıdır ve son olarak Malkuth, insanın yeryüzü veya en alt planda temeli olarak ayaklarına benzetilir: Adam Kadmon ve Arşetip Adam veya İlk Adam resmine bakınız.

Bu Triadler, Üçlüler, Eril ve Dişil güçler ile Birleştirme Prensibinden oluştuğu varsayılırdı, böylece bir Denge, MTQLA, Methequela vardır.

En yüksek Üçlü olarak “Taç, Kral ve Kraliçe” İlahi Tecelli olarak zuhur etmiştir ve güçleri Yedi Alt Sephiroth’a inerek ve genişleyerek Evreni onlu güçler bütünü ADM QDMUN Adam Quadmun, veyar Adam Kadmon, Önsel Adam ve Arketip Adam olarak kendi suretimizde yaratmıştır; ortaya çıkan dünya algıladığımız varolan Evrendir, Evrene “Tanrının Giysisi” denilir. Bu alt dünya İlahi Dünyanın suretidir, her şeyin yukarıda prototipi, aslı vardır.

Thomas Block’a göre, Musevî Kabala mistisizmi Müslüman sûfîlerin öğretileri üzerine kuruldu. 10 yıl önce giriştiği araştırmanın sonunda Thomas Block karşılaştığı tarihî realiteyi kitabında şu sözlerle anlatıyor: “Ortaçağ’daki bir iki münferit etkileşimden ziyade, çok az bilinen akademik yayınlarda İslâm mutasavvıflarını ve düşünürlerini inceleyip onların fikirlerini benimsemiş Musevî mistikleri ve düşünürleri ihtiva eden tozlanmaya yüz tutmuş birçok makaleyle karşılaştım. Solmaya yüz tutmuş sayfalarda yazılı son okumaları da bitirip notlarıma baktığımda, İslâm’ın başlangıcından bugünkü Musevi âyinleri ve tefekkür uygulamalarına kadarki süreçte İslâm tasavvufunun Musevî düşüncesi ve uygulamalarının gelişimine hiç aralıksız etki ettiğini buldum.”

Block’un deyişiyle “Kabalistler 12. ve 13. yüzyılda sûfîlerin düşüncelerini aldılar ve bunları kendi mistisizmlerine yerleştirdiler. Daha sonraki asırların Musevîleriyse bunları kendi an’anevî düşünceleri olarak benimsediler”. Block’un şu satırları bir anlamda araştırmasını da özetliyor: “Kabala’nın temel nazariyatı bile İslâm tasavvufunun ilk dönemlerinden ilham almıştır.”

Amerikan Kongre Kütüphanesi gibi yayınlanan bütün ciddi kitapların bulunduğu muazzam bir kaynaktaki eski çalışmaları taradım. Böylelikle Musevîlerin 1000 yıl boyunca sûfî düşünceleriyle çalışıp dinimizi ve mistik düşüncemizi yenilediklerini gördüm. Orta Doğu’da uzun zamandır yaşanan çatışmayı gördüğüm zaman bu durum bana inanılmaz çarpıcı ve önemli göründü.

Yâni 12. ve 13. yüzyılda Kabalistler sûfîlerin düşüncelerini aldılar ve bunları kendi geleneklerinin içine yerleştirdiler. 15. 16. ve 17. yüzyıldakilerse bunları kendi an’anevî düşünceleri olarak benimsediler.

Bir Dilek Tut, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: