Yazın Sanatı Ve Yaratıcı Yazarlık, Ray Bradbury

İlki ve en önemlisi, yazmak bize yaşadığımızı ve bunun bir hak değil, bir armağan ve bir ayrıcalık olduğunu hatırlatır. Bize hediye edilmiş bu hayatı hak etmeliyiz. Hayat bizden bir karşılık bekler, çünkü bize can bahşetmiştir.”

— Ray Bradburry

Merhaba

İnsanların uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne vardı?

Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir miydi?

Fahrenheit 451, yeryüzünde tek bir kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday.

Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Etrafa bakındım. Ortadan kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, on-on iki yıldır yaktığım kitaplardı.

Yazın Sanatı ve Yaratıcılık kitabın, giriş bölümünde şu cümlelere yer veriyor.

İlki ve en önemlisi, yazmak bize yaşadığımızı ve bunun bir hak değil, bir armağan ve bir ayrıcalık olduğunu hatırlatır. Bize hediye edilmiş bu hayatı hak etmeliyiz. Hayat bizden bir karşılık bekler, çünkü bize can bahşetmiştir.

Yazmak hayatta kalmaktır...

Yaratıcı benliğimi lise son sınıfta memleketimdeki derin bir vadiden ve beni geceleri nasıl korkuttuğunu anlattığım bir anımı yazarken neredeyse yanlışlıkla buldum diyebilirim. Fakat vadiyle ilgili bir hikayem yoktu, bu nedenle gelecekteki yazılarımın kaynağını keşfetmem birkaç yıl sonra gerçekleşti.

On iki yaşımdan itibaren her gün en az bin sözcük yazdım. Yıllar boyunca yazan yazarlar omuzumdaydı. Örnek aldığı isimleri sayıyor. Yazı dilinin büyük ustalarını.

Odamda kendi omuzumdaki yazarlara göz gezdirdim. Kendi hayatımı anlatıyordu.

Uçacaksan, kendi sevinç ve kederlerinle uçacaksın havaya.

Kafanın içinde olup bitenlere bakmayı yazmak için öğrenmek gerek.

Aydınlık ve karanlık vakitlerde kendini bulman gerek.

Usta yazarların, yürüdükleri yolu kavradığınızda, “yazar“lığın kolay olmadığını anlayacaksınız.

Bence, yazarın kaç kitap yazdığı değil, okurken neye dönüştüğünüz çok önemli…

Yapılması gereken, azimle çalışarak, yazmak için doğru kitaplarla sağlıklı beslenmek.

Beslendiklerimle , kendi kafamın içine ulaşırken, yazmaya çalıştığım hikayelere, defalarca dönüp baktığımda en iyisini ortaya çıkarabilmek için, seçtiğim kelimelerle, hikayenin evrilmesini izlemek.

İçinde bulunduğum gerçeği düşünecek olursak, aktarılacak, kurmacası bol yazılacak çok konu olduğu. Basitçe fırlattığım her sözcük adeta bilinçaltıma kuşlara ekmek atmasını söylemek…

“Her gün en az bin sözcük” yazamadığımız bir yaşamdan en fazla ne bekleyebiliriz ki ?

Yazarlar, Yer kapladığınız evren de, yaşamınızda meydana gelen olaylardan, hikayeler yaratamıyorsanız, kendinizi ve yaşamınızı tekrar gözden geçirin. Çünkü kelimelere en büyük ilham kendinizsiniz.

Yazın Sanatı Ve Yaratıcı Yazarlık, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle, okuyunuz…

Ben’i Sorgula
Kategoriler
%d blogcu bunu beğendi: