Yeni bir gökyüzü ve yeni bir yeryüzüne açılmak için bu dünyanın toptan yok etmek zorunda mıyız? — Grace Hallsell
Akron Üniversitesi tarafından yapılan 1996 tarihli Din ve Siyaset Anketi, Hıristiyan yetişkinlerin %31’inin, dünyanın bir Armagedon Savaşı’nda son bulacağı inancına katıldığını ve buna kuvvetle inandığını ortaya koymaktadır. Bu durum 62 milyon Amerikalının söz konusu inanç sistemini kabul ettiği anlamına gelmektedir.”— John Green , Akron Üniversitesi Profesörü
Aşikar ki, Eski Ahit’teki eski peygamberlerinize ve Armagedon’la ilgili önceden haber verilmiş alametlere geri dönüp baktığımızda, acaba olacakları görecek nesil biz miyiz diye merak ediyorum… İnanın bana, (bu kehanetler) açık bir şekilde yaşamakta olduğumuz şu günleri tasvir ediyor.
— Başkan Ronald Reagan
1983’te Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nde Tom Dine ile yaptığı bir söyleşiden
Merhaba
Grace Haldell söyle yazıyor: Beyaz Saray’da personel şefiydim. Eski Ahitt’ kıssaları dışında Orta Doğu hakkında fazla bir şey bilmiyordum. Başkan Jimmy Carter ve Ronald Reagan’la birlikte Armagedon, yeniden doğmak ve özellikle de Cennet’e yükselebilen kimseler hakkında daha çok şey duymuştum. Bizlerin Kıyameti görecek nesil olduğumuzu ve özellikle şu anda yaşamakta olan insanların insanlık tarihini yok etmekle emrolunmuş kişiler olduklarını kendinden geçmiş bir vaziyette söyleyen Evanjelistleri bulmak için TV kanallarını tarardım.
Çocukluğumda geceleri, gökyüzünde olduğunu farzettiğim bir Tanrı’ya diz çökerek ibadet ederdim. Tanrı’yı küçük beynimin kelimelerle tanımlayabileceğinden çok daha büyük bir varlık bilirdim. Dinlediğim hikayeleri benimser ve uzun zaman aklımda tutardım. 1980’lerde, bu benimsediğim şeyin ne olduğunu öğrenmek istedim. Bu amaçla Jerry Falwell rehberliğinde iki kez kutsal topraklara yolculuk yaptım. Yolculuklarım Kehanet ve Siyaset (Prophecy and Politics) adlı bir kitabı ortaya çıkardı. Şimdi neredeyse yirmi yıl sonra Hristiyan olmanın ne anlama geldiğine bir kez daha bakmak istedim. Yeni araştırmam beni yerinde ve geçerli sorular sormaya yöneltti: Jerry Falwell gibi bir Hristiyan, niçin dünyanın sonu için dua ediyor? Yeni bir gökyüzü ve yeni bir yeryüzüne açılmak için bu dünyayı toptan yok etmek zorunda mıyız?
Armagedon inancı hakkındaki bu araştırmaya, yolun henüz başındaki birinin sorabileceği sorularla başladım.
Bazıları, hiçbirimizin bu dünya hayatında bir uzman ve yetkili ağız olacak kadar uzun yaşamadığını, yaşamın ve ölümün ne olduğunu anlamada her birimizin birer çömez olduğunu söylerler. Yaşlananlarımız için bile, ömür öyle kısa ki, amatör kalıyoruz. Sorularım ve cevaplarım hepimiz yani yolun başındakiler için.
- Tanrı bugün biz yaşayanlardan Yeryüzü Gezegenini yok etmemizi mi istiyor, hatta istemenin ötesinde böyle bir emir mi veriyor?
Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı. “Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak” (ing. Forcing God to Respond), Grace Halsell tarafından yazılmış önemli bir kitaptır. Halsell, Amerikalı bir yazar ve gazeteciydi ve bu eserde, dönemin küresel olayları ile ilgili derin bir analiz sunmuş ve insanlığın Tanrı’ya olan bakış açısını sorgulamıştır. Kitap, özellikle Tanrı ile ilgili sorulara, insanın dünya üzerindeki eylemleriyle olan ilişkisine ve buna bağlı olarak evrensel düzene dair bir eleştiridir.
Grace Halsell, kitaptan önceki araştırmalarında, din, insan hakları ve küresel adalet konularında derinlemesine incelemeler yapmış, bu kitapta ise bu temalarla bir araya gelmiştir. Kitabın temel mesajı, insanlık olarak Tanrı’yı, kıyameti ve evrensel düzeni nasıl etkileyebileceğimiz ile ilgilidir. Halsell, özellikle insanların yapıp ettikleriyle Tanrı’ya nasıl “bir şeyler dayatmaya çalıştığı”na dikkat çeker.
Kitabın başlığı da aslında önemli bir vurgu yapar: “Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak”. Kıyamet, genellikle Tanrı’nın iradesine dayalı bir sonu simgelerken, bu kitapta kıyamet kavramı, insanın kendi eylemleri ve kararlarıyla Tanrı’nın planlarını zorlayabileceği bir nokta olarak ele alınır. Yazar, kıyametin insan tarafından yaratılacak bir felaket ya da son olmasından ziyade, insanların sorumluluklarının ve dünyadaki adaletsizliklerinin Tanrı’yı bir çeşit tepkiye zorlayacağı bir noktaya ulaşabileceğini öne sürer.
Halsell, Tanrı ve insan ilişkisini sorgularken, tanrısal adalet, insan sorumluluğu ve küresel ıstırap gibi kavramları işler. İnsanlık, Tanrı’nın iradesi doğrultusunda hareket etmek yerine, özgür iradeyi kullanarak eylemleriyle Tanrı’nın müdahalesini gerektiren bir durum yaratabilir mi? Kitap, insanlığın bu soruya verdiği cevapların yaratacağı değişimleri ele alır.
Kitap, insanlık ve Tanrı arasındaki karşılıklı etkileşim ve müdahale konusunu araştırır. Halsell, dinin geleneksel anlayışlarına karşı eleştirilerde bulunur ve insanın yaşamındaki manevi sorumluluklar, bireysel eylemler ve dünya üzerinde yarattığı adaletsizliklere karşı Tanrı’nın rolünü sorgular. O, dünya üzerindeki kötülükler, savaşlar, açlık ve eşitsizlik gibi olguların, insanın Tanrı’ya yaklaşışını zorladığını savunur.
Grace Halsell’ın “Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak” adlı kitabı, insanlık ve Tanrı arasındaki ilişkinin, bireysel eylemlerden küresel olaylara kadar geniş bir çerçevede sorgulanmasını sağlar. Kitap, Tanrı’nın insanlara verdiği özgür iradenin, insanları sadece doğruyu yapmak için değil, aynı zamanda kendi iradeleri doğrultusunda evrensel düzeni değiştirme gücüne sahip kıldığına dair derin bir düşünceyi barındırır.
Kitap, tanrısal müdahale ile insanın sorumlulukları arasındaki çizgiyi tartışan ve insanlık durumunun dini bir perspektiften ele alındığı bir eserdir. “Tanrı’yı Kıyamete Zorlamak” aynı zamanda, insanın evrende, tanrı ile ilişkisini ve bu ilişkilerin karşılıklı nasıl şekillendiğini sorgulayan önemli bir yazınsal çalışmadır.
Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.
Sevgiyle okuyunuz…



Yorum bırakın