Kendini Bilmek İçin Kitap!

Merhaba

Hepimiz kendi içimizde birtakım engeller oluştururuz. İnsan yaşamının acı gerçeklerinden kendimizi korumak adına bunu yapmak zorunda kalırız. Ancak kendimizi güvende hissetmenin başka bir yolu daha vardır, Verdiğimiz mücadelelerin bilinçli bir şekilde farkında olduğumuzda ve zor zamanlarımızda kendimize şefhat, nezaket ve destekle yaklaştığımızda işler değişmeye başlar. İçsel ve dışsal kusurlarımıza rağmen kendimizi ve yaşamımızı kucaklamayı öğrenebilir ve kendimize gelişmek için ihtiyaç duyduğumuz gücü sağlayabiliriz. Geçtiğimiz on yıl içinde öz şefkat üzerine yapılan çok sayıda araştırma, bunun iyi hissetmek konusunda faydalarım ortaya koydu, Kendisine karşı daha şefkatli olan bireylerin daha mutlu oldukları, yaşam doyumlarının ‘ve motivasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu, daha iyi ilişkiler kurdukları ve bedensel sağlıklarının daha iyi durumda olduğu, daha az kaygı ve depresyon deneyimledikleri görüşmüştür.

Öz şefkat nedir?

Farkındalık ve öz şefkat, birbirleriyle nasıl ilişkilidir?

Bu iki kavram birbiriyle aynı mı, yoksa birbirinden farklı mı?

• Farkındalık, temel olarak deneyimin kabulüne dayanır. Öz şefkat ise daha çok deneyimleyen kişi ile ilgilenmeye odaklıdır.
• Farkındalık, “Şu anda ne deneyimliyorum?” diye sorar. Öz şefkat ise ” Şu anda neye ihtiyacım var?” sorusunun yanıtıyla uğraşır.
• Farkındalık, “Acını açık bir farkındalıkla hisset” der. Öz şefkat ise, “Acı çektiğin zamanlarda kendine karşı nazik ol.” der.

Farklılıklara rağmen farkındalık da öz şefkat de kendimize ve yaşamımıza yönelik daha az direnç ile yaklaşmamıza olanak tanır. Öz şefkatli farkındalık eğitiminin temel paradoksu, şu şekilde özetlenebilir.

Mücadele ettiğimiz zamanlarda daha iyi hissetmek için değil, kötü hissettiğimiz için kendimize şefkat gösteririz.

Bir diğer ifadeyle, acıyı ortadan kaldırmanın bir yolu olarak kendimize şefkat gösteremeyiz. Eğer böyle yaparsak, eninde sonunda işleri daha da kötü hale getirecek gizli bir direnç biçimi kullanmış oluruz. Ancak, acı verici olan şeyleri tamamıyla kabul edebilir ve acı verici oldukları için kendimize karşı nazik olabilirsek, daha kolay bir şekilde acıyla kalabiliriz. Öz şefkatin bir direnç aracı olarak kullanılmadığından emin olmak için farkındalığa, zor deneyimlere bilinçli bir farkındalıkla kendimizi açmak için yeterince güvenli ve emin hissetmemiz adına ise öz şefkate ihtiyacımız var.

Çektiğimiz acıların birçoğu, başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sartre’nin meşhur sözü gibi, “Cehennem başkalarıdır.” İyi haber şu ki, ilişkilerde çektiğimiz acıların çoğu gereksizdir ve kendimizle sevgi dolu bir ilişki geliştirerek, bu acıyı engelleyebiliriz.

En az iki tane ilişkisel acı türü mevcuttur. Bunlardan biri, önemsediğimiz birisi acı çektiğinde hissettiğimiz bağlantı acısıdır.

Diğer tür ise bir kayıp yaşadığımızda ya da reddedildiğimizde ve kendimizi incinmiş, öfkeli ya da yalnız hissettiğimizde ortaya çıkan kopukluk acısıdır.

Bir ilişkide zarar görüyorsak, önce kendimizi korumamız gerekir.

İlişkilerinde zarar verdiğini anlayan ve onu kabul ederek düzeltmeye çalışan kaç kişi var?

Zararın sorumluluğunu üstlenmeliyiz…

Öz şefkatin en büyük faydalarından biri, olumsuz duygularla başa çıkmanıza yardımcı olmasının yanında, aktif olarak olumlu duygular yaratmasıdır. İyi olanı kucaklarsınız.

Öz şefkatin tohumları halihazırda içinizde; bu güçlü içsel kaynağı nasıl besleyeceğinizi ve hayatınızı nasıl dönüştürebileceğinizi deneyimleyin.

Öz Şefkatli Farkındalık, okumayanlara tavsiye, okuyanlara bilgiyi hatırlatma amaçlı.

Yazarlar sizi okumaya davet ediyor.

Sevgiyle okuyunuz…